2
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
929
Okunma

Partükellerim dinçlikle parmaklıyor
şeftali çekirdeğinin sıkılığını
opera söylüyor
rüzgar gülü mesafeleri uzaklardan bakışlarıma
yön çalışması yapılıyor ruhumun en ücra arşivlerinde
sana daha bir fazla ex im bu şiirde
Pencerenin tutamağındaki
binlerce izden sadece bir tanesi olabilmek
tenine genetiğimi dönüştürebilmek
biyosferini sıyırmak omuzlarından aşağıya doğru
dost bir yerçekimiyle
tüm kutsal kalça çıkıklıkları adına
dudaklarımdan şafağa kalan bir borç gibi
kısmi felçli de olsa sevişebildiğimizi tükürebilmek
defalarca hareket kabiliyetsizliğimize
sonrasında yörüngesini terketmesi
güne dair felsefelerin karanlığın derinlerine
vedasız bir intihar neşesiyle
gerçeğe dönüşebilmek
Paha biçilmez cesetlerimizin kokusuyla
toprağın öldüğü zamanlar da
çiçeğin embriyosu olabilmek yeniden
döngünün kısırlaşmamış haliyle
tüm devirlerde o kelimeye ulaşabilmek
içimizin hiyeroglifleriyle
bazen evrimini tamamlamış Küba purosuyla
bazen tekila şişesinin dibindeki kurdun dansıyla
Anadolu Meksika’ya dönüşmüşken
sen içim(de) yazılmamış bir kitabın şairiyken
sen içim(de) silah sesleriyle çizilmiş bir sınır çizgisiyken
aşkın kırmızı çizgileri evrenselliğini yitirmiş
bir gökkuşağı pirayesidir
gözlerim-iz kaça(ma)k piyade gerillalardır
Vatansız
düş gibi
...
5.0
100% (4)