Okuduğunuz
şiir
4.8.2012 tarihinde günün şiiri olarak seçilmiştir.
sustuğum ağaca bir mabeyin türküsü
seyyahların uykusunu içip ve durendiş büyüklerin bozkır yüreğinden aşarak denize doğru yiğitçe vuruşanların bağrıdır bağrımız,nacağa,tırpana ve yıldıza bilenip dolmuştur dolmuştur kerpiç eve
çeşmesi gurbetin ve toprağın yangını aşktandır..nice alınların secde diye ölüme vardığı alacehri bahtımıza yanan kafuri mum biraz alıç,biraz asfur,ateş otu biraz anamız avradımız hasret zengini
keçisine türkü yakarken yörük ne çok patikadır elleri..ne çok tuz,kum ve fısıltı kopar dünyasından yazılamayan mektuplarız silahları dolu insafımızın,gülleri çürük
ve serçe kanadında zemheri, karanfili aslan pençesinde patlatan bembeyaz öğretisidir şiirin.. umuttur damarlarımıza sıtma gibi işleyen göğün aydınlık sözleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Sitedeki yanlış uygulama, -ne yazık ki- çoğu kez kimi iyi şair ve şiirleri ıskalamamıza yol açıyor. Daha önce birkaç kez yönetime yazmama karşın, değişen bir şey yok. Günde iki-üç yüz şiir eklenen bir anasayfada, iyi şiirleri yakalamak, hayalden de öte bir şey. Halbuki her üye, 15 günde bir şiir (ayda iki tane) ve yazı eklese, çok daha sağlıklı okumalar yapabiliriz. Site, magazinel ortamdan çok bir 'şiir işliği' olma çabasını gözetse, bu yönde adımlar atılsa, daha değerli bir marka haline gelebilir. * karpaz Arkadaşın şiirini ilk kez okudum. Geriye doğru bazı şiirlerini de okudum. Kimi şiirleri (iyi olmasına karşın) hiç yorum almamış. Tuhaftı. Bu gözden kaçırmaların altında, sanırım yukarda vurguladığım çarpık uygulama yatıyor çokça. * Şairin hoşgörüsüne sığınarak, eleştirel anlamda birkaç söz söylemek isterim. karpaz, şiiri bilen bir kalem ama özellikle bu şiirde, sanki biraz fazla sözcük kullanmış. Şiirin sözcük ekonomisi olduğu gerçeğine karşın. Bence daha "eksiltmeli" bir dili yeğlemeli Şair.
" seyyahların uykusunu (içip ve) durendiş büyüklerin bozkır yüreğinden aşarak denize doğru yiğitçe vuruşanların bağrıdır bağrımız,nacağa,tırpana ve yıldıza bilenip (dolmuştur dolmuştur) kerpiç (eve) " .. İlk dize sonundaki (içip) ile "ve" bağlacının peşpeşe gelmesi iyi olmamış. Ve bağlacına gerek var mı? (Belki son dizedeki (eve) ile ses benzeşmesi, uzak bir uyak yapılmak istenmiştir. Bu bölüm, daha çok düzyazıya yaslanmış; akıcılık, ahenk, ritim... açısından sıkıntılı. Ayrıca, (....bağrıdır/bağrımız) gibi (aşağıdaki benzerleri de) dize kırımları, dili zorlamış biraz. (dolmuştur/dolmuştur) yinelemesi de pek işlevsel gelmedi bana. Tamamen bir fikir fırtınası denemek amacıyla, daha 'eksiltmeli' bir dille önerim: seyyahların uykusunu içip durendiş büyüklerin bozkır yüreğinden (aşarak) denize doğru yiğitçe vuruşanların bağrıdır bağrımız nacağa, tırpana, yıldıza bilenip kerpiç evlerde --- Buradaki (içip/bilenip/aşarak) halleri üzerinde de düşünülmeli, derim. Bu bölüm yeniden çalışılmalı. Hatta, ikinci dizedeki (aşarak) bile gereksiz sanki. Daha sezdirmeli bir dil. * *
" çeşmesi gurbetin ve toprağın yangını (aşktandır..) nice alınların secde diye ölüme vardığı alacehri bahtımıza yanan kafuri mum biraz alıç,biraz asfur,ateş otu biraz anamız avradımız hasret zengini " -- Bu bölüm, ilk bölüme görece daha akıcı. İlk dizenin kırılmasıyla, alta düşen (aşktandır), -bence- yukarı çıksa, daha iyi. Aradaki (..) bu imden de kurtulmuş olunur. Bitişteki (.... hasret zengini) yerine, daha özgün, çarpıcı bir şey olsaydı, diye düşündüm. * * *
"keçisine türkü yakarken yörük ne çok patikadır elleri.. (ne çok) tuz,kum ve fısıltı kopar dünyasından
yazılamayan mektuplarız silahları dolu insafımızın, gülleri çürük" -- Bu bölüm, en sevdiğim yer oldu. Yalnız (ne çok) ların yinelenmesi iyi olmamış, bence. Belki, sesli okumada kulağa hoş gelmiş olabilir ama gözle okunan bir şiirdir, 'günümüz şiiri'. Az sözcükle çok şey anlatmak. Dahası sezdirmek. Yörüğün, ellerinin patika olması çok güzel bir imge/çağrışım. Ama peşinden .......dünyasından kopması, gibi ayrıntı gereksiz, sanki. Dahası, ilk üç dizeden sonra birdenbire gelen "yazılamayan mektuplarız" dizesi, biraz havada kalıyor. Bağlanma sorunu var gibi. Ya da bana öyle geldi. Buraya da daha eksiltmeli bir kurgu/öneri: keçisine türkü yakarken yörük ne çok patikadır elleri tuz, kum, fısıltı yazılamayan mektuplarda silahları dolu insafın, gülleri çürük --- (benzeri daha sezdirmeli bir söylem belki.) * * * *
" (ve) serçe kanadında zemheri, karanfili aslan pençesinde patlatan bembeyaz öğretisi(dir) şiirin.. umut(tur) damarlarımıza sıtma gibi işleyen göğün aydınlık sözleri " -- (Ve) bağlacıyla başlayan, üç tümcelik giriş. öğretisi(dir) / umut(tur) (dir) ve (tur) un üst üste gelmesi, çapaklı bir dil oluşturmuş. Burası için de önerim, son dizeyi ayırıp (tek dize) ile final biçiminde bir kurgu: serçe kanadında zemheri karanfili aslan pençesinde patlatan şiirin bembeyaz öğretisi damarlarımıza sıtma gibi işleyen umut
göğün aydınlık sözleri --------------------------------------------------------
* * * * *
Teknik bir uyarı: sözcük aralarına "virgül" koyarken, mutlaka virgülden sonra bir tık boşluk verelim ki sözcükler iç içe geçmesin. Görsel açıdan iyi durmuyor. Bir de olabildiğince dilbilgisi imlerinden (virgül, nokta, üç nokta yanyana..vd) uzak durmalı şair. Diğer şiirlerinizde de vardı bu görsel sıkıntı.
Sevgili Şair, yazdıklarımı sakın ola ki "büyüksü sözler" olarak algılamayın. Şiir Böyle Yazılır' savı filan olarak da düşünmeyin.Çünkü şiirin bir formülü yok. Uçsuz bucaksız Öznellik'ler var. Sadece bir pencere açmak istedim. Uzak, farklı, dost.
sayın büyükcebeci, edebi düzlemde kaale alınır değerlendirmeniz için teşekkür ediyorum.. ... -asil papağanların nesli tükenmiş olsa da,yetiştiricileri sülbü gırla idamedir. -tekrarı olmayacak ne büyük aşklar da yaşanmıştır. -ve hatta en iyi çimdikler bile atılmıştır dünyada fakat ; en iyi şiirlerin,en okkalı makalelerin ve şahane romanların henüz yazılmış olduğunu düşünmüyorum ; en güzel resimlerin paylaşılıp,en anlamlı twitlerin atıldığına da inanmıyorum ..
dağıldığında nesir,toplandığında şiir olsundu tüm çaba...
sayın büyükcebeci, edebi düzlemde kaale alınır değerlendirmeniz için teşekkür ediyorum.. ... -asil papağanların nesli tükenmiş olsa da,yetiştiricileri sülbü gırla idamedir. -tekrarı olmayacak ne büyük aşklar da yaşanmıştır. -ve hatta en iyi çimdikler bile atılmıştır dünyada fakat ; en iyi şiirlerin,en okkalı makalelerin ve şahane romanların henüz yazılmış olduğunu düşünmüyorum ; en güzel resimlerin paylaşılıp,en anlamlı twitlerin atıldığına da inanmıyorum ..
dağıldığında nesir,toplandığında şiir olsundu tüm çaba...
keçisine türkü yakarken yörük ne çok patikadır elleri..ne çok tuz,kum ve fısıltı kopar dünyasından yazılamayan mektuplarız silahları dolu insafımızın,gülleri çürük..
Tebrik ediyorum güne gelen manidar, anlamlı bir o kadar da haklı dizeleri ve değerli şairini.insan oğlu olarak merhametli de ,insafsız da bizleriz. lakiin keşke yerinde kullanabilsek hakkıyla bu duyguları.yüreğinize yetkin kaleminize sağlık başarılarınız bitimsiz olsun ,hayırlı ramazanlar diliyorum saygımla.
İnsanın Samanyolu galaksisinin en en yırtıcı hayvanı olduğunu tekrar ettikten sonra insan ve hayvan kıyaslamalarına girebiliriz ancak. İşte sırf bu yüzden tahrip edilen doğanın tek sorumlusu insandır. İnsan geleceğimizi tahrip etmekle kalmaz aslında; sanatımızı, edebiyatımızı, şiirimizi de tahrip eder. Çevrenize bir bakın isterseniz şiir diye yayınlanan bir sürü saçmalık göreceksiniz. Kendisine inanmayan insandan şair olamaz. Şiirine önce kendisi inanacak insanın.. Şair kelimelerin belini getiren insandır. Bakın çevrenize, seçkilerinize bakın ve beni anlayın. bırakın kelimelerin belini getirmek, ereksiyon durumuna dahi geçilmemiştir beğendiklerinizin yüzde doksan dokuzunda...
Tabiata karşı gösterdiğimiz yırtıcılığı sanata ve edebiyata karşı gösterseydik hem sanatımızın namusunu kurtarmış olurduk hem dünyamızın makus talihini değiştirirdik..
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.