Kurt bir akşam çok bıkmıştı.
Öfkeyle yola çıkmıştı.

Bakınarak sola ,sağa.
Geldi Cudi denen dağa.

Dağ ona çok yakışmıştı.
Fakat fazla sıkışmıştı.

Ayak kaldırıp işedi.
Sonra mayını döşedi.

Hesap ederek uzağı,
Bir kaç da bubi tuzağı.

Adeta almazdı nefes.
Birden duydu garip bir ses.

Kafa kaldırdı tuzaktan.
Bir çakal gördü uzaktan.

Titretti bir sevinç kurdu
Çıktı yol üstünde durdu.

Çakal dedi ‘’hele heval ‘’
Bakma öyle aval aval .

Bilirim ne diyeceksin.
Belli bir poh yiyeceksin.

Ye afiyet olsun ama
Bak bir şey geldi aklıma.

Ben çakalım aziz dostum.
Sana feda olsun postum.

Bilirim beni vurmazsın.
Asla yüreğim kırmazsın.

Haydi sok o tabancanı
Üzme sakın Sam Amcanı.

İstersen atayım sakal.
Sen onunla hep burda kal.

Kurt alınca bu sakalı
Salıverdi pis çakalı.

Gerçti böyle hayli zaman..
Bir domuz çıktı uzaktan.

Titretti bir sevinç kurdu.
Çıktı yol üstünde durdu.

Domuz dedi kurt arkadaş.
Senin işin vallahi yaş.

Bilirim ne diyeceksin.
Tarak bulsan yiyeceksin.

Ye afiyet olsun ama
Bak bir şey geldi aklıma.

Sıçmışsın lan ne bu korku.
Beni değil avla Türk’ü.

Çok öldür ki mest olalım.
Biz senle hep dost olalım.

Haydi şimdi sen sar beni.
Dedi ve gitti Ermeni.

Domuz ayrılırken belden.
Dedi’’Ne gelir ki elden’’

Soğuk, giyeyim abayı.
Aldık mi yine babayı?

Sigararaya ot ekledi.
Çekti esrar ve bekledi.

G.tü dondu o havada.
Bir ses dolandı havada

Gak-Guk etti kaba saba
Kurt baktı ki bir akbaba

‘’Aman kurbanın olayim.’’
Moiz misin yoksa Hayim?

Akbaba indi kırıttı.
‘’Dostum’’ diyerek sırıttı.

Donmuş benim yavrucağım.
Gel otur sıcak kucağım.

Söyle hele puştun dölü
Bu gün yokmu ölü-mölü?

İstiyorsan samur kürkü.
Çok miktarda öldür Türk’ü

Kurt dedi ki açım lan aç.
Bir lokmaya bile muhtaç,

Önce şu karnımı doyur.
Sonra bana işler buyur.

Akbaba güldü kıçıyla
Eğlendi bu dağ açıyla.

Be hey beyinsiz fukara.
Yahudi verir mi para ?

Bol bol esrar, bol bol tütün.
Karnın doysa kalkar götün.

Yiyeceği versin ilah.
Benden tek çalışır silah.

Haydi kaçtım yavaş yavaş.
Sen burada iyi savaş.

Kurtta artık şafak attı.
Gitti mağarasında yattı.

Girmişti ki in içine
Bir tekme yedi kıçına.

Küfretti büyük bir hırslan.
Baktı karşısında arslan.

Bir kokudur sardı dağı.
Dedi ‘’ yedik mi tarağı?’’

Arslan dedi: Kurt arkadaş
Hele uzak durma yanaş.

Hele söyle ne derdiniz.?
Memleketi hep gerdiniz.

Arslan vurmayınca tokat.
Kurda geldi biraz takat.

İsterim serbest avlamak .
Kendi lisanımca havlamak.

Yeşil, sarı,allı fistan.
Olsun buralar İtistan.

Hiç olmasın artık yergi,
Ne askerlik ne de vergi.

Hayatım olsun bir düş gibi.
Devlet beslesin kuş gibi.

Ne yaparsam yakınmasın.
Tece bana dokunmasın.

İt böyle saydı hırladı.
Arslan ‘’Sus ‘’ diye gürledi.

Bunlara mı dersin haklı?
Sen kimlerden aldın aklı?

İt dediğin çok özel mi?
De hele anan güzel mi?

Hele dinle it arkadaş.
Başı dolu bit arkadaş.

Uyma çakala, domuza.,
Verelim omuz omuza.

Gel yaşayalım kardeşçe.
Saldırma bana kalleşçe.

Sanma ki köşe tutarsın.
Lokmayı büyük yutarsın.

Kanma Moiz’in ağzına.
Kılçık kaçar boğazına.

Uzat bana ellerini .
Gel kıralım bellerini.

Moşe’sini, Samlarını.
Gel dikelim damlarını.

Bölme sakın bu vatanı.
Rencide etme atanı.

Akıllı ol..Geçim senin.
Teklifim şu: Seçim senin.

Millet salarken taşağı.
Olma kimsenin uşağı.

Öldürmeyi sanma çare
Dağ başında olma fare

Bana edersen düşmanlık.
Sonun olur hep pişmanlık.

Ne küs bana, ne de darıl.
Gel Ay-Yıldızına sarıl.

Ki olmasın sonun helak.
Eğer değil isen salak.