1
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
967
Okunma
Ben sahil kenarında elimde küçük bir kürekle
vururken filizlenmiş toprağa
sana gül gibi al’sın diyebildim mi
Saçı sakalı birbirine karışmış içinde terler akıp dururken hastalıktan
o yataktan çekip giderken sen kolundan tutup
gitme diyebildim mi ben
seni her doğum günümde boğazın serin sularında
hani o en sevdiğimiz kafe’de
benim öksüre öksüre içtiğim nargile köşesinde
seni başka bir elde görürken
saçından tutup -kahretsin ulan kahretsin- diyebildim mi ben
O halde sen de deme
yıllar sonra kaşıma geçip bir defa ben hapisteyken
görüş günüme gelmişsin
seni bekliyorum deme bana
pişmanlıktan söz etme karşımda ne olur
çünkü o zaman ya ağlayıp durursun kanaya kanaya
ya başını duvarlara vurursun delirircesine
ya da biraz yüzün varsa yerin yedi kat dibine girersin...
5.0
100% (2)