26
Yorum
27
Beğeni
0,0
Puan
1693
Okunma

bazen bile isteye
çoğu zaman kendiliğinden
bir düşe yumuluyor gün ortasında gözlerim
sen oyuna dalmış oluyorsun her defasında
ter içinde yüzün gözün ellerin
ellerin ki daimi sığınağı ellerimin
saçlarını çekip kaçıyorsun yine kızların
çığlık attıkça kuralıdır diye onlar
çok iyi bildikleri ve istemeden
asla kaybetmedikleri bir oyunun
inanıyorsun acıttığına canlarını
bense kendimden biliyorum canı evde bırakıp
girdiklerini can yakma oyunlarına
o sokağın bütün çocuklarının
anlamsız bir gururla
uzaklığınca bakarken sana
anla istiyorum anlatamadıklarımı
sense sendeliyorsun sadece
sesim okşarken yanaklarını
kıyıp yakamadığın her can için
kendin ağlıyorsun oturup
seni öyle görünce unutuyorum
hiç büyümeyeceğini sevme oyunlarında insanın
büyüdüğüme kandırıp beni de
ağlatıyorsun her seferinde kendinle
yoruluyorum
dayanıp şiir ağacıma dinleniyorum az
gözlerimi açınca gürlüyor içimde dumansız alaz
sanki bebeğimi ağlarken bırakmış gibi bir acı
gecenin arkasında
ve bir taş taşıyamayacağım kadar ağır
gelip duruyor sırtımın ortasında
koca bir boşluk açılıyor karnımda
kalbim ağrımalı değil midir oysa
bunun adı aşksa
o çocuğu çok özlüyorum ben
gözlerimi kapatıyorum göreyim diye yeniden
sonra sil baştan başlıyor bu senli rüya
seve seve dalıp gidiyorum uykularına