32
Yorum
19
Beğeni
5,0
Puan
3768
Okunma

yedi kadın;
dile kolay
otuz yıldır beraber
daha evveli var elbette
lakin liseden mezun olduktan sonra
kimler devam ettirebilmiştir
bunca yıl her ay görüşebilmeyi…
Zeynep;
okulu da geçtim bebekliğimden beri
kopmayan iki can,
herkes bizi kardeş zannederdi
asker kızıydık,
birbirimizin dilinden iyi anlardık
her zaman çok istediğim kız kardeşimdi
bir abla gibi korur, kollardı beni
babamızın palaska kemerlerini sıkıca takıp
belimizi inceltirdik aklımızca
evde yalnızken
masa altında makyaj yapardık kimse görmesin diye
esmer Zeynep’im
yuvası için kariyerini elinin tersiyle iten
her zaman ilklerin sahibi olan beni
alt etti sonunda
oluverdi kaynana
şimdide Allah’tan hayırlısıyla
olacak anneanne
işte bu yüzden biraz kızgınım ona...
Yegane;
okul yıllarımda sıra arkadaşım
Türk sanat müziğinin bizdeki sesi
bu gün bile o söyler biz dinleriz
arada eşlik ederiz karga seslerimizle bülbül sese
bizim Sibel Can’ımız yani
ablası ona ana, bize de dosttu daima
içimizdeki sarışın afet
kocasız bir şey yapamaz
buluştuğumuzda gelmezse eğer eşi
‘’ben sokakta kaldım’’ diye de ağlar masumca
en sonunda aldı arabayı da kurtuldu eniştemiz
ağlamıyor artık
fakat arayınca enişte
’’Kocacım ben seni çok özledim’’
diyerek yapar cilvesini
hala dalga geçeriz o halleriyle
bir görevi de var
toplantılara bizi de taşıyor
aramızda kalsın özel şoförümüz...
Selma;
Allah bir çene vermiş
oda yetmez
konuşurken elleri de konuşur
mimiklerse muhteşem
dinlemek ise ayrı bir keyif
kumral saçları kaç canları yaktı
okul yıllarında o teneke bigudilerle az yatmadı
tüm fotolar ondan
eskilerden kalma makine
her zaman çantasında
her toplantının resmini çeker keyifle
bir dahaki toplantıda resimler ellerimizde
şipşak Selma
şen şakrak onsuz tadı olmaz
hepimizi organize eder mazeret kabul etmez
toplantılarda eksik olmamamıza özen gösterir
içi dışı bir yüreği güzel arkadaşım
ikinci özel şoförümüzdür...
Serap;
örgülü saçları,
kendinden yanık teni,
esmer güzeli
endamlıya, okulun gözdesi
kahkahası meşhur
bir süre başka şehirde olsa da
eşinin işi icabı
telefonla arar yine bizimle olurdu
hepimizden daha sakin ama
katılınca aramıza farkı kalmaz
al birini vur ötekine misali
bulaşıcı bir hastalık gibi neşemiz bulaşır
her buluşmada yol arkadaşımdır
buluşana kadar kızların kulaklarını çınlatırız
ayrıldığımızda çınlatmaya devam ederiz
metrobüs bize kolaylık oldu
birde biraz erken çıkıp iş çıkış saatine kalmasak
her seferinde bir dahakine erken kalkarız deriz
bir araya geldiğimizde ayrılmak zor gelir unuturuz
ineceği yerde ekerim, ben yola devam ederim
bir dahaki toplantıda biçerim...
Aysel;
ah Aysel ah!!!!
bir gün saatinde gel be kadın
içimizde en yavaş, hep geç kalan
bir o kadarda
bir kaç işi aynı ana sığdırabilen
her birimizden bolca fırça yiyen
ve ona rağmen hiç de umursamayan
hepimiz devrimciyiz ama
okul yıllarında o koyu devrimci
o yıllarda bize yüz vermezdi
girmezdi içimize
fakat aklı hep bizdeydi işte
tek tek denedik ama içimizdeki tek iradeli
sigarayı bırakan kişi
tatlıyı aç karnına yiyen cinsinden
acıya doyamayan türünden...
Nermin;
Aysel’in kız kardeşi
okul zamanında onu almazdık aramıza
evlenince sessizce girdi içimize
biz bile farkına varamadık
sanki yıllardır bizimleydi
sohbeti tatlı, dilli ballı
birazda beleşçi
enişte cep telefonunu kaçırmakla baş edemedi
kocasının bedavalarının müdavimi
tam bir cadı
hani en küçük ya...
ben mi?
ama beni de onlar anlatsın dimi?
hep bir ağızdan konuşur
lakin ne söylendiğini duyarız
sınıfa girecek hocada yok ki susalım
yeri gelir dualar okuruz
yeri gelir kalkar oynarız
dertlerimiz,
mutluluğumuz ortaktır
yoktur gizlimiz saklımız
kırılmayız
doğru söylenen söze
özümüz, sözümüz birdir
yer içer özlem giderir, bakarız keyfimize
her ay en mutlu ve stres attığımız saatlerdir
art niyet, fesatlık yoktur içimizde
olsaydı otuz yıl sürer miydi bu dostluk?
ama biz altı fen B kızlarıyız
okulda hep bir ağızdan böyle bağırırdık ta
halada bağırıyoruz ya aynı coşkuyla
ALTI FEN B…
15.07.2012___________________Seher_Yeli
5.0
100% (28)