24
Yorum
14
Beğeni
5,0
Puan
2721
Okunma

salkım söğüt dalı gibi
saçaklardan sarkar buz salkımları
saçak sarkıkları çizer kanatır gül yüreğini
yanağından süzülen kanlar acının dış yüzü
aslında kan ağlayan yüreğin ta kendisi
//duy da sevin//
bunlar senin eserin.
Arsız acılar var naif bedende
hangi acısında yanında oldun?
Yürek aşk yüzünden dertlere kardı,
halini arz etti canda can bildi,
sense şeytani duygularla;
“sinsice güldün“…
Hiç mi sızlamadı yüreğin?
Hiç mi sevmedin?
Oysa ki; “sen öksürünce”
garibin ciğeri sızlardı
İyotlu yosun kokularını
seninle birlikte o da duyardı
sevdâsı ile ilgili
“her şey” malum olurdu
//Senin sayende//
yıllar yılı uyuyan duygularım uyandı
visal beklerken garip yürek
ansızın dumura uğradı…
Hatırlar mısın “o” son konuşmayı,
ben yine sana aşk ile şakıyorken,
Hani , “buz gibi" bir konuşman vardı ya,
“Şok yemişti yüreğim”
Yirmi üç kasım… miladım oldu benim.
Yaradan; “senin“ iç alemini bildiği için,
Seven yüreğimi engellemek adına,
öyle bir tokat vurdu ki;
ölümlerden ölüm beğendim.
Sakat oldum senin sayende,
bir sene kendime gelemedim.
Acılar içinde kıvrandı canım.
Sayende şimdi yarımım yarım.
//Duy da sevin//
bunlar senin eserin,
“O“ ki seni ,
tutkuyla sevmişti
yüreğini sana hibe etmişti,
Meziyeti erdem olanın riya yoktur özünde.
”O” çok münbittir,
bire bin verir sevince
Emine erdem. Hazan gülü.
20 / Aralık / 11
Bursa.
Şiirime duygulu sesi ile ruh veren, değerli dost, kalemi kırık Mehmet beye
Canı gönülden teşekkür ederim.
Seçki kuruluna teşekkür ederim! acizane şiirime uğur böceği ni layık gördükleri için.
5.0
100% (21)