Damarda çekilmiş, kanı kuruyor
Can kafesi dıştan, sağlâm duruyor
Elemler kederler, soldan vuruyor
Ruh-âli bozuksa, sebepsiz değil…

Yürek kor içinde, dumânı tüter
Bunca elem keder, yetişir yeter
Sanma ki kasavet, dağılıp gider
Sessiz çığlıklarım, sebepsiz değil…

Her yürekte ayrı, ayrı dertler var
kimi edepsizdir, kimi eder ar
Dost diye sarılmış, oda çıkmış mar
Feryadı figanı, sebepsiz değil...

Hep matemli yaslı, geçerken dünler
Dünü aratıyor, zemheri günler
Yürek sorguluyor, neden nü-çünler
Kalbi matemdeys,e sebepsiz değil…

Yürekler hep riya, sevgiler yeksan
Edep hâyâ etmiş, kaçmıştır çoktan
Tu kaka olursun, temizsen aksan
Sevgiye küsmüşse, sebepsiz değil…

Suratı asıktır, serttir mizâcı
Kulak verir dinler, gelen ikazı
Arlı edeplidir, bilir hicabı
Kalbe kota korsa, sebepsiz değil…

Hazan gülü. 16 /07/ 2012
BURSA



*
Mecit bey kardeşime teşekkür ederim.

Emine Erdem dostumun "SEBEPSİZ DEĞİL" siirinden esinlenerek yazilmistir.

-----------------------------------------------------
Hasta Gönüller...

Her adım başında bir kahpe tuzak
Düşmanlar çok kalleş, sezemez oldum...
Huzur gönüllere yabancı, uzak
Yılanı sokmadan ezemez oldum...

Şafaklar sökerken! güneş batıyor
Dertler lokmalara ağu katıyor
Gülistan bağlarda baykuş ötüyor
Bahçede gönlümce gezemez oldum...

Çiğnenmiş gönüller, yer ile yeksan
Dünya neye yarar gönülde yoksan
Riyâkâr bir yüz var, nereye baksan
Düzenin çarkını bozamaz oldum...

Gâye edep ile yemekse üzüm
Nasihat dinlemek en güzel çözüm
Duyulmaz sitemim, çekilmez nazım
Kestiler sesimi, kızamaz oldum...

Gözler pınar olmuş, gönüller hasta
Kapılar kapanmış en yakın dosta
Edeb yolda kalmış, edepsiz usta
İnsanlar acaip, çözemez oldum...

Mecit AKTÜRK