-Saat kaç?

Saat kaç mı?
Gecenin körünü beş geçiyor sanırım.
Ne mi yapıyorum?
Her zaman yaptığımı.

-Yani?

Hiiiçççç…

-Saat kaç

Oooofff sıktın ama.
Kaç defa sordun saati?
Dedik ya…Sabahın körüne beş var.
Hem sen yatsana artık.
Uykusuz kalma hasta olursun.

-Beni özlüyor musun?

Evet

-Hepsi bu kadar mı? Sade evet.

Tamam tamam…
Kıymalı evet,
Peynirli evet
Patatesli evet…Oldu mu?
Ispanaklı, yumurtalısı da olsun mu?

-Ya ne olur tatlı bir şeyler söylesen?

Allah iyiliğini versin.
Bu saatte tatlı çekti canın galiba.
Artık toz şekerle idare edeceksin.
Haaa ille de ben söyleyeyim diyorsan.
Baklava, dilber dudağı, hanım göbeği…

-Bana bak dalga geçme
Sana bir vezir parmağı atarım feleğin şaşar.
Ben burada sevgiden söz ediyorum.

Yav kızım bak…

-Ben seni seviyorum.

Yav kızım bak dedimmm.
Allah’ın geri zekalısı
Ben bile kendimden nefret ederken,
Sen benim neyimi seviyorsun ha?
Git kedi sev, köpek sev,
Tavuk, inek, öküz sev.
Ama sakın beni sevme.

-Ama…

Aması maması yok
Haydi kapat da git yat.

-Ya sen?

Sigaradan içim dışım katran oldu.
Ağzıma bir şeyler atayım
Ben de yatacağım.

-İyi madem…İyi uykular.
Rüyanda beni gör…

Olur olur görürüm.
[Hay Allah’ım ya …Manyak valla ]


Eeee gelin bakalım sevgili fareler.
Şurada bir dilim peynir kalmış.
Birlikte paylaşalım.