19
Yorum
20
Beğeni
5,0
Puan
1899
Okunma
can çekişe çekişe ölüyor -ardında bırakınca beni -gözlerimde dört mevsim
günaydınla başlayıp iyi gecelerle biten bir ezberi yaşıyor bedenim.
kapıdaki anahtar sesine kurulu sevincim
ocaktaki çayla beraber demleniyoruz sana
misafiri değil ev sahibisin kalbimin
zili çalma.
uyuyabildiğim saatleri biliyorsun neyseki
rüyalarıma giriyorsun vakitli vakitsiz
sokağımdaki herkesten biri mutlaka sensin
sofrada ekmeğe uzanan bir el illaki senin
yüzümdeki tebessüm de senin eserin.
uyanır uyanmaz elimi yüzümü yıkıyorum
yılların alışkanlığıyla baktığım aynaya küs
demiştim sana ’yokluğunda çirkinleşiyorum’
çayı koyuyorum hemen ocağa
bir sigara yakıyorum eğilip çaydanlığın altına
neyseki kaşım kirpiğim yanmıyor artık da
daha fazla çirkinleşmiyorum dönüşünü beklerken
sonra yine
demleniyoruz çay ve ben
-hasretle-
sana
kulağımız kapıda.
5.0
100% (22)