1
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
2379
Okunma
bir gelincik tarlasıyla bir molotof
kokteylini karıştırırsak aynı cezvede
fincana dökülen ben oluyorum.
öfke’ye yaslanarak dik durabiliyor
hayatın ortasında kalbim.
mor bir düğme gibiyim yalnızlığa ilikli
bu gece kadehlere bölüştürdüğüm
Güzel şarabın Marmara’lı Nilgün’ü
Ömer Hayyam ve ben şarâbi
rubailer okuyoruz hüznün yüzüne karşı
Aşk yakamızdan düşsün için
- aslında her Aşk yanmaya bir bahanedir
kendine dönen bir pervaneyim
nârım özümdedir
bu gece dalgın gemiler
geçiyor yine kıyılarından gözlerimin
gene de tek başıma Çin
ordusuyum karşısında kederin
keder ki acı’nın ağır abisi
kim hesaplayabilir ki hayal kırıklığımın hacmini
- yüklemi hep aynı, nesnesi çok
bir cümle Aşk dediğin...
aslında ben nâra aşıkım
Aşk bana nâr
bu gece buruk bir anons olup geçiyorum
haber ajanslarının sarhoşluğundan :
- dikkat ! kederden kanayan ağır
bir yalnız için acele Aşk aranıyor...
- aslında her Aşk okunmuş
eski bir mektuptur, kalbimin
köhne çekmecelerinin dibinde
hangi birinize ağlayayım
ne çok terk ettiniz beni be !
Ersin Türkkul