4
Yorum
6
Beğeni
5,0
Puan
1425
Okunma
"umut ektiğim sürece topraklarımda
her mevsim, habersizce... keyifle yeşereceksin dallarımda"
Ahvâl-i hâlim
tavaf ederken kutsallığa
savruk ruhumun asi küllerini bastırdım
parmaklarım ucundan gezinirken
son yudumla birlikte
baş ucumda duran sigara tablasına
acımsı bir tat neden; dilimdeki burukluğa
dokundum
yıllardır katsayısını artırarak çıktığım
çekmeceler dolusu bir yığın pişmanlığın tecellisine
kuytu köşelerinde saklıydı
açığa çıkmaya ürken düşlerin silüeti
nasıl da hamle yüklenmişler yağan sağnaklardan sonra
amaç taşır gibi
gizem dolu bulutların peşinden
gece ışığını esirger olmuş
belli ki sancılı bir doğum
yine sabah geç olacak
kireç duvarlarda ki suskunlukta
yüzümün aksi vurur aynaya
bir rüzgar eser, odanın ayazında donuk ses tonunda
ellerim dağınık saçlarım arasında
yanılıyor muyum yoksa bildiklerimden
ruhumda ise bir daralma
çığlığım duyulursa şaşırma
vakit en yakınımdan geçen adımda
alır; en uzağımdan götürür beni sana
sence "hesapsızca yaşamak"
kaç parantez açımına eşit
kaç sene gerektirir
çok mu önemli
veya
bunların toplamı
kaç zorlu kaçışa gebe
kaç isimsiz ihtilâle bedeldir
varlığın armağanken ömrüme
tahmini yanılgılar ölçer mi
içimdeki dalgalanmanın şiddetini
gerçek olan nedir
aslında; yalansız, sorgusuz
ve de suâlsiz seni kabul etmektir
şimdi zaman
avuçlarımda sımsıkı tuttuğum mesafede bana
sana benzemek
sana sımsıkı sarılmak kadar
seni düşlemek de çok güzel...
işte böyle güzelim
ahvâl-i hâlim bundan ibaret...
03temmuz2012
5.0
100% (5)