13
Yorum
8
Beğeni
0,0
Puan
1917
Okunma

Söz gümüştü ,
Sükut altın krallıklarında soyumun.
Yeterli değildi umutlar herbirinde aşklarımın.
Susayan neyse sus/an oydu bende.
Aranılan ,görülen ve yenilen ben.
Korkaklardan kaçışımdır tek başıma savaşım.
Ey mumdan sevgili/m ,
Kerametin buraya kadar esip gürledi şimdi ,
Aldırmam ne sana ne de dağılmışlığıma koynunda .
Görünmez dertlerim arabesk tadında ,
Doyumsuz yakarışlarla er’lik meydanında.
Suskun yine susulmayanlar ebedi.
Zavallı gözü yaşlı kalplerde ,
Yaşadıkça ölüşüm , üzüldükçe kırılasım kendime.
Kaçışım bir tek bam telinden dünyanın
Gülmeyi unut ! Sevmelerim acılarımla değersizleşirken.
Buralada nefes alışlar bir garip ,
Otsu yaşamlarda sadece fotosentez.
Saatlerin vuruşlarında sadece kalp atışları ,
Soğuk , bencil ve içe kapanışlarında insani varlığın.
Dengesiz sevişlerden belli değil mi ?
Ve kimbilir kaç ruhsuz sevişmeler yaşayarak
Yeniden doğmak için ölecek bu bedenler ,
Defalarca satılmak için bir Aşk tezgahında.
Bense kimsesiz kalınmış bir yüreğin isyanıyla
Bir dilek tutuşumda kuyu başı ,
İki satır arasında kayıp selamlarımla.
Gamlı baykuşlar dolaşıken ufkumda
Ve ben kahrolası düşlerimle seviş/irken her gece
Işığı görmeden dalmak istemiyorum sonsuz uykuya.
Heyhat kapalı kapılarımın ardında ,
Gizli kalmış kadınlığımın sırrı
Devinimler halinde dolaşıp durur eller gereksiz.
Koyu bir yalnızlığın telvesinde saklı ben ,
Döne döne okundukça falcının ellerinde ,
Ortaya dökülen saçma sapan hikaye/m.