(Merhum Üstat Abdurrahim Karakoç’u rahmetle anıyor, Muhteşem şiirine nazire olarak yazdığım naçizane mısraları, affına sığınarak paylaşıyorum... Mekanı cennet olsun, inşallah bizlere de komşuluğu nasip olur.... )




Deli gönlüm saçlarına düğümlü
Göç vakti gelmeden çözüver gülüm.
Ayrılık zorsa da dünya ölümlü.
Hak yolunda bize sevgili ölüm.
Ateşe su yazılmıyor mihriban.


Su aşk ile yanıp ateş üşüyor.
Gözlerde buğu var gamze ışıyor.
Lambanın özüne bir kor düşüyor.
Gönül sevdan ile mecnun yaşıyor.
Yaşamadan sezilmiyor mihriban.


Dile gelmez aşk söz ile saz ile.
Düşer akıbette sevenler dile.
Aylar yıllar geçse geçmez nafile.
Aşkı bozar çiğ süt karışan hile.
Lâkin “töre bozulmuyor” mihriban


Tabipler çaresiz dertler diz boyu.
Her şeyin sonu var yok aşkın sonu.
Cennete dayanır ya aşkın soyu.
“Aşka hudut çizilmiyor mihriban.”
İpe umut dizilmiyor mihriban.


Boş yere dil dökmüş bülbül gülüne.
Kar yağsa köz olur aşkın külüne.
Şaşar mecnun gönlün tahammülüne.
Taş tuz buz oluyor gönlün hâli/ne.
Aşkın koru çözülmüyor mihriban.

Nağmeye sığmıyor aşkın anlamı.
Çeken bilir aşk dağındaki gamı.
İpekten bir düğüm aşkın tamamı.
Yazmak istesem de aşkta hitamı.
Yazamadım yazılmıyor mihriban
Ankara,24.06.2012 İ.K