0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1656
Okunma
Bir tuhaf yapbozdur hayat
anlayamadan bitiremediğin
parçalar dans eder avuçlarında
parçalar senden ayrı,
parçalar senden bir parça...
uzay boşluğunda sallanan yıldızlar gibidir düşlerin
sallanır durur hafıza boşluklarında
dokunsan uzaktır
dokunmasan gerçek...
Bazen bütün diller eksik kalır
yaşanmamışları anlatırken
bazen bir sözcük tamamlar
gecenin eksik yanını
düşüncelerin senden bağımsız
savrulur durur rüzgarlarla
düşüncelerin ne yöne bakıyorsa
ordasındır aslında...
durduğun an düşersin
yürüdükçe varılır yarınlara
insanlar tanırsın, insanlar kazanırsın
ve kaybedersin...
şehirler tanırsın, şehirler gezersin
şehirler kalır, insanlar gider
anlarsın...
bir çerçevedir mutluluk
anları saklayıp içine astığın...
neyi, kimi, hangi nesneyi seviyorsan
ona dönüşürsün zamanla...
bir dönüşümdür sevgi, bir yansıma
sevgi bir karışımdır,
malzemesi insan olan...
kimi, neyi sevdiysen
sen sen olsanda,
biraz da sevdiklerinsindir aslında...
bir şarkı tetikler bazen yaşama isteğini
bazen eminönünde
mendil satan Ahmet...
ve diğerleri...
görürsün,
umudun bittiği yerde yaşama direnen
küçük umutları...
anlarsın..
büyük umutları, küçük başlangıçlar doğurur...
sustuğun yerde başlar kelimelerin
konuştuğun yerde biter sustuğun
kaybettiğin yerde başlar kazanmak
ve asla geç değildir yeniden başlamak için
her insan biraz geç kalır kendine
her insan biraz erken yol alır kendinden...
zaman;
durduğun yerdir
zaman;
koştuğun yer...
zaman;
yaşadığın şu ’an’dır...
kaybettiklerimiz,
ertelediklerimizin toplamıdır...
geç kaldığın yalnız kendinsindir
sonunda bu tuhaf yolculuğun
bir tuhaf yapbozdur hayat...
yaşamla tamamlayıp,
ölümle son bulduğun..
Yitirmeden