Sana geleceğim sana
Anlatacağım çok şey var
Sar beni yâr sar koynuna
Dudağında badem mey yâr


Duygularımla tertemiz
Hâlâ âşıksam bendeniz
Hasret, rüzgâr, dalga, deniz
Şarkı, masal, hüzzam, ey yâr


Çocuk yaşta seni seçti
Bir ömür hasretle geçti
Kaç fırtına hayâl biçti
Hey gidi o günler hey yâr


Dinsin ölmeden hasretin
Dağılsın keder kasvetin
Niye gönlüm hep sabrettin
Yaşanacak kaç gün şey var?


Gözlerim açık gitmesin
Yum gözünü aşk bitmesin
Dudak dudağı eritmesin
Yıllanmış aşk sende/m/ey yâr


Elde kâğıt ile kalem
Âşık desin cümle âlem
Aşkla sana son bir kelâm
Kırma kâlbi kıyma ey yâr!


Kırk yıl geçse bile ömrüm
İnan hâlâ sende gönlüm
Seni aşkla kâlbe gömdüm
Kanayan gül kâlbim ey yar!


Bir çocukluk bilmecesi
Dilimde aşkın h/ecesi
’Binbir Gece’ bir gecesi
Yeter bana yeter ey yâr!


Hasretlik bu buram buram
Yanıyor solum tam buram
Çalmıyor aşksız tamburam
Aşk bir kumar kâlbim pey yâr!


Bal peteğim bal arımsın
Nar çiçeğim beynarımsın
Ölümsüzlük nektarımsın
Ab-ı hayat Kevser ey yâr!


Aşk kırk yıllık ’Kırk Harami’
Yaktı kül etti Kerem’i
Anlatamaz dil meramı
Bülbül olsa dilim ey yâr!


Şaban AKTAŞ
18.06.2012


Foto:www.fotocommunity.de/search?q=Wellen&index=fotos&options=YToyOntzOjU6InN0YXJ0IjtpOjA7czo3OiJkaXNwbGF5IjtzOjg6IjE2NjQ1MTQyIjt9%2Fpos%2F1