27
Yorum
13
Beğeni
5,0
Puan
3178
Okunma
Üst dudaktan azıp çıkan kıla bak,
Evde, hergün etek giyen kula bak.
Methiyemden nasiplenen kılıbık,
Bir yanıp bir sönen aciz yalabık.
Serde yokken hanım öter borusu,
Sergüzeştin pusup akar duru su.
Haybelerden kelâm eden yılışık,
Eskilerden; Selâmi’den alışık.
Sözle ahkâm keser büyük gururu,
Soyda her dem sönüp gider süruru.
Dışta sert sert, ateşli cin gibidir,
İçte yılgın etekli zen gibidir.
Uzluğundan, bazen yakar tavayı,
Bir de görsen başında oklavayı.
Ustalaşmış yıkar asar çamaşır,
Boynu dolgun çeşit madalya taşır.
Gizli mestur giyer adam gocuğu,
Taş fırınsız şehirlerin çocuğu.
Atma serbest, duyar hanım yakalar,
Günde beş kez başın teper kakalar.
Hem garip hem zavallının tekidir,
Dışta aslan evinde pöstekidir.
Fâ’ilâtün / mefâ’ilün / fe’ilün
11 haziran 2012
mesnevinin bir türü olup, aruz vezniyle yazılır
Öylesine bir karalama, kılıbıklar kızmasın:)
5.0
100% (23)