5
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1353
Okunma
Doğumuma uzak bir sıra gecesi içinde
Salınması zor zahmet
Bir kadeh rakı beyazlığında teni
Damlası ben olan
Ve kokusu kavrulmuş fıstık
Alev alev bakır bir tabakta.
Damarlarında akan kan
Kıvrımlı bir kadın ayağı altında
Ezilip kalan kara üzüm sarhoşluğu.
Ya içmeli ya geçmeli içinden
Gecenin rengine uzanan siyah saçları boyunca
Sende insan mısın?
Başına buyruk bir sarsıntı
Yıkımı beklenen bir deprem
Ben çaresizliğimin enkazı altında
Sen vurdukça davulun tokmağını
Serserice kıvrılmış gömleğinden uzanan
Savaş meydanlarında vuruşan kollarınla
karşımda sen ardımda sevdamı kollayan toroslar
buralar hep böylemi kokar
damla damla akan terinin tuzunda
aklımdan dilime sana susuzluğum
Olmadik bir vakti bu vakit ,ömrümün
Şimdi kalmak vardı
Sen kokacak bebeklerin doğumuna
Ve bir dahaki vakit ölmek vardı
Hakkımı helal edip yaylalarına ,kollarında.