Sabahımı sesinle yıkadı
güneş Sen gün döktün ellerime
Çok uzak yerlerden gelmiş gibi
Az çorba içimlik bir
zaman için
Yaklaştı yüzün,
Dumanlı bir hikaye ile;
Topaç gibi çevirirken
dünyayı
çocukluğum
Sana ayrılacak tüm dar
vakitleri kıskandı
Bildiğim tek oyun.
Ben kız oldum,sen erkek.
...
Neyin varsa dökme hevesiyle
Daldı ellerin gönlünün ceplerine
Bir resim ,bir şarkı
Gülümseten bir kaç anı
Bir film arasına sıkışmış
"alaska-firigo" aralığı
vakitte
Ellerim kör ebe oynadı ellerinle
Gülüştük...
Havalandı tüm güvercinler.
Görmeden sen kıskanırsın diye
Hayata
gülümsedim
Sessizliğimizin olmadık bir yerinde
Bu gün günü döktüm ellerine
Bir heyecan bir şenlik bir
bayram dı ki içim
Sorma.
Gelişinin haberine hazır ettim tüm güzel huylarımı
Her bir bakışını selamladı kirpiklerim
Bu gün,
Güneşe takılıp giderken hikayelerin
"Hoşçakal" dedi içim
Hoşgeldin ömrüme
Dar sokak üstü
Uzun saklambaç
vakitleri.