yedi tepeli kubbenin esintisi
tene serin bir yel bırakır geçer
kokunu getirir uzaklardan
içe çekince bayram eder ciğerler…

sahil kenarında yosun tutmuş kayalar
beyaz köpüklerle amansız bir güreşte
martılar bir ağızdan türkü söyler
yolcularını alan vapur
denizi yararak varacağı limana yol alır
geri gelirken içinde sen olsan
olur musun ki?

çamlıca tepesi soğuk
yağmur serpiyor toprağa
sessizce ağlıyor
sevdiği engelleri aşıp gelmemiş diye
gözyaşlarının ortasında
mahzun bakıyor Kız Kulesi
resim oluyor yerli yersiz turistin karelerine
Piyer Loti yetimliğine boyun bükmüş
öksüzlüğüne isyanda Galata Kulesi
Dolmabahçe’de açmıyor çiçekler
Ortaköy, köylükten çıkmış
sosyetenin merkezi
boğazın nefesi daralmış, astıma gebe
tıkış tıkış insanların yeri
emeklilerin yaşatmaya çalıştığı
Kadıköy, Bahariye ve Moda
Bostancı-Adalar arası git gel
seferleri hızlanmış
şimdi Ada’da olmak vardı el ele
Eminönü’nde balık ekmek yemeliydik keyifle
güvercinlere yem vermeliydik sevgiyle
sinesine hasret sisi çökmüş koca şehrin
bir gelsen son versen hasrete
kaldırsan sis perdesini
gelir misin ki?

karış karış dolaştım
bütün sokaklarını,
seni soruyor kaldırımlar
deniz ağlamaklı,
güneş ısıtmıyor kemiklerimi
gecenin ayazı donduruyor yüreğimi
tadı tuzu yok buraların
anlasana be sevgili
İstanbul seni çok özledi...



03.06.2012____________Seher_Yeli

Canda canıma sonsuz sevgi ve teşekkürlerimle…