bu dünyadan alacağımı aldım..derim..bir daha ki sefere..
varmak yok..aldanmamalıyım..ya ruhum sıkarsa dar gelen giysiyi
ellerim patlak kalem ucu..yaz diyen tarafım kırık..dal ağacından ayrı
tomurcuklanmaz der hayat..öksüz ve yılgın rüzgar..eserse kuzeyden
coğrafyam güneyden yükseltiler..sıcak ve kavurucu tenim..esmerleşir
ve bedenimde dolaşan çatlak nasırlı el..ekin dermeye..su başı iner..
kayalıklardan aşağı saldım derim..tutarsa bir kuş havada..
kürtçe cıvıldasın kalbimin en yerine..yuvadan ayrı cıvıltıları
mezo ve mezra serinliği döksün üstüme..havarlar..
çığ ve kar altında yeşerecek kardelen..
boyunu sürecek güneşin alnına..
ve ben orda güneyin türkülerinde bir uzun hava..
kimsesiz ve yoksul emekçinin..

yarın artık dün olmuş ve bir daha solumayacak rengim..
güneşin bir daha gelemeyeceğini biliyorum..kendime nasihatım
olsun..üzerine çerkez havası ve takalardan morluk dökülen
bir lazlık akşamıyım..kuzeyden ..biliyorum tarih coğrafyamdan
sosyal hizmete hüküm giymiş..kısa kollu ve de akçesiz ömrüm..
bana büyüklüğümün hatıratı ..özgürlük çepni türküsü
ve de tahtacı çırağıyken dergahın..alt raflarında gizledim..
kırmızı çok zararlıdır ömre..anladım..
güneşin türlü hallerinden keyifler biçtim..yandım ve yığınlarında
kum ve gözlerimde sal biriktim..sahra yalnızlığımı
akşama değişti..akşam sularında daldım ardına
kervanın..yürü dedim oğlum..
yürü it ürüsün sen git..o vahanda çokça bulursun özgürlük
dilindeyken çekersin çok