• Sevda, geri dönmemeye gitmektir.
• Aşk, ters biçimlendirilmiş bir uçurumdur, hızla düştüğünü sanırken bulutlara çıkarsın.
• Sokağa çıkamaman hakim yasalarla belirlenir, insan içine çıkamaman yaşamınla.
• Sevda, hem yola çıkılan hem de varılmak istenen tek yerdir.
• Işık, sevdaya geç düşer; ama düşer.
• Düşünmek J.J. Rousseau, yazmak Dantondur.
• İkametgah, mülke verilir; insan sabit değildir.
• Dünya, umudun şairleriyle onurlanacak elbet, ama şairlerin umuduyla yükselecek.
• Düşlerinden koparılan karanfiller varmış, yeni baharlara saklıyorum mevsimsiz bulutları.
• Düşlerinizden memnun değilseniz, yaşamınızı sorgulayınız.
• Elimden gelen budur, demek; elinden gidene razı olmaktır.
• Hiç kimse anlayamaz deniz kıyısında açan aykırı bir papatyanın rüyasını, bozkırın sonunda ansızın uç veren dağlar kadar.
• Ağaçların tümü, kurumadan önce yeşildir.
• Masalın miladı olmaz.
• Kül, ateşi temsil etmez.
• Gene birdirbir oynayabilmeniz için sokaklarda, çocuk olmanız yetmez, sokaklarınızın olması gerekir.
• Sağır kuşlar, uçarken ses çıkarır.
• Yaşamak unutmaktan daha da karışıktır.
• Çok insan olmak, kalabalık olmak değil; insanlığı çoğaltmaktır.
• Küçük, büyüğün yanında ifade bulandır; büyükse küçüğün yanında adı geçen.
• Meşgul, masum olamaz.
• Sınıf, geçmek zorunda olduğunuz değil; seçmek zorunda olduğunuz bir gerçekliktir.
• Şimdi yerkürenin mahşere mahşerin ızdıraba tahammülsüzlüğünü konuşma vaktidir.
• Yükselen her ses gürültü değildir.
• Teselli, aşkı küçültür.
• Yasal, meşru; meşru, yasal olmayabilir.