Bekçi dayı, bekçi dayı.
Yere düşürdün şapkayı.
Kahvehane köşesinde,
İçersin hep beleş çayı...

Gelen giden kimdir bilmez.
İşin olsa koşup gelmez.
Köyü çalıp da gitseler,
Hiç haberi bile olmaz...

Köyde gezmez hep yatarsın.
Oturup bol bol atarsın.
Yarı şaka yarı ciddi,
Yalana yalan katarsın...

Uzağı gözleri görmez.
Hiçbir şeye aklı ermez.
Konuşur hep ordan burdan,
Geveze çenesi durmaz...

Sırtında tüfeği, atmaz.
Mermi sıksa hedef tutmaz.
Bildim bileli bekçidir,
Onun görevi hiç bitmez...

Yıllarca bekçilik etti.
Gençlik desen elden gitti.
Emekli ol sen bu işten,
Yeter gayrı pilin bitti...

Bekçiliği nerden almış.
İşin kolayını bulmuş.
Kimseler bilmez yaşını,
Ta seferberlikten kalmış...

Bıyığında yok karası.
Çoluk çocuk maskarası.
Bir elinde tespih çeker,
Bir elinde sigarası...

Elinde cevizden deynek.
Sırtında ağarmış göynek.
Ne dediğini hiç bilmez,
Gelir gider kafa oynak...

Bir şeyi kafaya koymaz.
Elavaydır vurdum duymaz.
Ramazan der hep tıkınır,
Yedikçe yer karnı doymaz...


Ramazan AKKAŞ
NEVŞEHİR-Tepeköy
21.05.2012