3
Yorum
6
Beğeni
5,0
Puan
1073
Okunma

her akşam vurulur
sevinçlerim en deli yanından
sen güneşi uyandırmadan git
ardından küllerini yeniden yakarım...
bu son dokunuşum yokluğuna
denize daldırılmış yıldızlar kadar hüzün kokar avuçlarım...
toprak saçılmış mavilerim çamur
yağarken üzerime bir kaç yetim arsız söz
kan oturmuş göz bebeklerimde çürük artığı küf...
bu kentin adı yok
taş kaldırımları kimsesiz izbeler gibi künyesi yok
ayaz renkli güvercinleri tunca kesmiş gökyüzünü terketmiş...
ellerim hüzün kokuyor
bu şehre ne oluyor
ben yağıyorum bardaktan boşanırcasına
o sokak sokak ıslanıyor iliklerine kadar
ben yağdıkca bu kent bebek kokuyor...
sen git...
yalan olsun öykümüz yaşanmamış
hiç olmamış gibi git...
masalı oluruz bu şehrin
bir varmışı ben yokmuşu sen olursun
eylül çocuklarının hüzün bulaşmış hatırında...
belki
annelerin dilinde türkü tadında ninni oluruz
günahsız sabi rüyalarda
yaprakları savrulmuş çınar gölgesinde köşe kapmaca oynarız...
sen git ben ölürüm sensiz
bu kentin masalı oluruz varmışı ben yokmuşu sen...
HasanODABAŞI
5.0
100% (5)