13
Yorum
15
Beğeni
5,0
Puan
2256
Okunma

-kom-
topraktan başımı kaldırdım
boy verdim, doldum, eğildim
un ufak girdim bir başağa
kesildim rençberlerin tırpanında
buğdayım alındı kuru başaktan
döğüldüm bir değirmenin taşında
bir işçinin ekmeğine un oldum sonrasında
-sev-
geçmişten ıslıksal melodiler getiriyorum
dudağım, dudağının ıslak mührü
en güzel, burun, gıdık ve alın öpüşür, bilir miydin?
göz merceğim, büyütüyor gözlerini
merceğe tuttum; gözlerin yakıyor gözlerimi
böylece çok kibrit yaktım da
serinde tuttum yine de kalbimin kükürdünü
-anka-
kuş anka,
kuşun da tanrısı ra
kuş ve şehir
karga kuş değildir
-çay-
90-60-90
ince bel bardakta
çıplak sevmem,
demli, kalın, kanlı, damarlı olsun
-kitap-
sevgi, sevgili
kokusu, topraktan
eskisi, püsküsü
daha bir evla
yazın mezar taşıma:
doymadı kitaba
-kedi-
çıtasını yükselt
çıta olur kedi
oysa tavuk hep tavuk
horoz hep horoz
-resim-
gogh’u Picasso’ya çizdirdim
kara kalem, köpek gözü standardında
sürrealist yalan
fırça darbeleri,
ressamın ruh izleri
resimler konuşur,
gözlerinin kulağını açana
-kahvaltı-
dilimin ucunda,
neydi ya!
kahvaltı?
şimdi hatırlarım
hah hatırladım,
sabahları erkenden yenilen yemek,
değil miydi?
-kokoreç-
gece yarısı öğünü
çarşı ortası sofrasında
seyyar takılıyorum bu ara
-terzi-
derim, etime dar
beni kes, fitiller tak
bana bir elbise dik terzi
organlarım cebine sığan
beni dik terzi,
yapay yırtıklarımdan
-kuaför-
kuaförler zenginse
bu biraz da bendendir
ev, araba parası kadar para verdim
kendime alışamadım
ve barışamadım
ama ben saçlarımı hep çok sevdim
-irmik-
tatlısı ne güzeldir
hele üstünde bademlisi
olürsem, kırkımda
çocuklara irmik tatlısı verin
o hiç tatlı şeyler yazamadı
labut-tabut arası deyin
jir-fhrn
5.0
100% (21)