12
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
1851
Okunma

Gidiş, geliş, arayış; mısralarda yol alır
Hüzün, hasret, özleyiş, şairler de yük kalır.
Ellerime kelepçe gözlerime mil çekip
Beni kara zindana koyup da gidiyorsun
Yürüdüğün yolların izine mayın ekip
Zalimce gençliğime kıyıp da gidiyorsun
Mademki gidiyorsun kapıyı çekip de git
Has bahçemin bağrına zehrini ekip de git
Gönlümdeki tahtına hükmümü çakıp da git
Bu sevda libasını soyup da gidiyorsun
Sen gidince sanma ki gönlün huzura erer
Kâbus çöker döşüne umut defterin dürer
Bu sevda biter sanma muamma bir hal sürer
Bana dertleri bir bir sayıp da gidiyorsun
Toprak gibi kabarıp su gibi coşar idim
Senden gelen buyruğa şahlanır koşar idim
Seninle mutlu olur seninle yaşar idim
Ettiğin yeminlerden cayıp da gidiyorsun
Daha ne yapmam gerek kalbim kölen olmuşken
Seni sevmekle gönlüm neşe, huzur bulmuşken
Şu zavallı yüreğim aşkın ile dolmuşken
Adımı dilden dile yayıp da gidiyorsun
Sana meyil edeli sen yönümü şaşırdın
Dertlerim aktp, coştu bentlerimi taşırdın
Ne yaptım ki ey zalim, yedi düvel aşırdın
Sana meftun gözleri oyup da gidiyorsun
Kerem oldum kavruldum aşkından biçareyim
Yusuf’un zindanında gönüllerde yarayım
Ben mecnun, Leyla’sına çöllerde avare’yim
Şimdi sen Ferhat’ına kıyıp da gidiyorsun
Nuh Comba
5.0
100% (8)