2
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1548
Okunma

ekmek kırıntıları döküldü sofra bezine
ağladım döndüm baktım içine
karanlık bir mahsen çıktı önüme
kuşlar arar oldu evini
bir havaya baktım bir toprağa
azrailin nefesi ensemde dolaşır
ya öleceğim ya sevmek
hangisi kurtarır beni seni
söyle bana ne gördün ufukta
gelecek birgün huzur
dolacak gönül havzana
kırıp geçirdiğin günü düşün
dolacak gözlerine deniz gibi
yüreğine düşecek bir vurgun
kılını bile kıpırtadmadan
alıp götürecek ne varsa
sen hüzün hüzün nefesleneceksin
durup durup bir daha düşüneceksin
keşkelerle boğulmamak için
ellerinle boğacaksın ciğerlerini
zehirleyeceksin geçmişinle beraber kendini
bir anlam veremediğin içindeki
koyu karanlıkların içinde bulamadığın
küçücük bir umut için asla
vazgeçemediğin hayatı bırakıvermeyeceksin
kuşlar, ağaçlar ve renkler
anlamın yitirince bir gün
hepsine içindeki dünyadan
anlamlar yükleyeceksin
sabırla bekleyeceksin
günleri her dakika hesap edip
bazen karıştıracaksın yılları
ve içinden bir yıl seçeceksin
ne bileyim işte, öyle birşey
bilemeyeceksin bazen duygularını
birinin bildirmesini beklerken
ne bileyim işte, böyle devam ediyor hayat..
5.0
100% (1)