3
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1130
Okunma
ay ışıltılarıyla düşüyor
yeryüzünün karanlık siluetine
yaldızlı gecelere
yanık türküler tuturarak
yanıyor bir çocuk sarı saçlarıyla
cehennem sıcağı bir gecede
küllerimi savurup dirilten ateşle
gökyüzü nehir nehir akıyor
içimdeki prangaları çürüterek
güne dönüyor çelik grisi zaman
beynimin kırılgan cevherinde
ansızın
ömrümün yarısı yitti
ah
Ayrı gezegenlerde tutunduğum
Aşkların hatırına
dört nala koşuyordu
şarap tadında sevişilen her an
yıldızlar gözetliyordu
çarmıha gerilen ruhumun ince telini
bogulurken yeryüzünün kirlenmiş ikliminde
bakışan kara gözleriyle bir balık gibi
al
beni geçir yüreğinin dehlizlerinden
açılayım sonsuz denizlere
Kahrolası
tel örgüler arkasındaki zincirler
çürütüyor bedenimi kan katliam
ve insan başlı cehennem zebanileri
bukelemun renginden
öldürecek beni
zaman kalmadı
koş
kendini damıt
insanlığın ışıltılı coşkusunda
dövülde
yaşamın çelik örsünde
biçimlen
devrimlerin değişen ikliminde
anıt gibi meydanlara dikilerek
milyonlara bölünüp
bahar bahar serilerek
kan renkli kıyımcıların kirli yüzüne
dilinden üreyen şiirlerini fırlat
ki
dönüştürsün dünyayı cennete
Cehenneme inat
.............
.............