geç kalmış bir nisan yağmuru
dolanır durur şimdi bu şehrin üstünde
koyu gölgeli.
taş duvara verip başımı
takvim yapraklarından kaçarak
durdurup saatleri
kandırırım çoğu zaman kendimi...

tutuksuz yargılanmak üzere
serbest bırakıldım
sevda suçundan
hangi hüküm azad eder beni
hangi sokağı saklar…
ve bu şehrin sokaklarına
gizlenir gölgeler
bir bulutun ardı sıra …
toprak kokusu
ve kirpiğe dokunur
tuza döner bir damla su...
ve sen
yarama tuz
göğsüme taş
bu sevda kara...

şimdi umut ...
bir masalı söylerken
kaf dağının ötesinde bir peri

bir gölge gelip durur
kılıç kesiği bir acıyla ortak
dilimde acıdır adın
bir şiir düğümlenir boğazıma
sen yine bir başka şehrin mavisinde
ben yine kayıp....
sen bu şehrin ötesinde, uzak
ben bu şehirde kurak
adının izinde yitiririm
ne varsa bildiğim aşka dair....
çatlar toprak
kurur yaprak
bir damla su...

şimdi bir bahar dokunur
teline sazımın
sensizim
her yanım yangın
sen gittin…seni öldüm

seni seviyorum


ŞAHBEYİT
FATİH ŞAHİN IŞIK