Hesap gibisin Carna.
Bir o kadar karışık, bir o kadar içi dolu..
Anlatamadığın bir sıkıntın var gibi, sahi ne oldu o çocuk?
Onu da mı bıraktın boşluğa.
Yoksa bu sefer, sen mi düştün?

Hesap gibisin Carna.
kendine has ve illegal bir hesap.
seni kimseye soramıyorum..
kim geldiyse benden sonra, bütün içini sana dökmüş..
onlar rahatlayarak uzaklaşmış, ya sen?
-karışık bir defter gibisin..-
bu defteri kapatmalı mıyım, yakmalı mı?
en iyisi seni, olmadığın her gecede olduğu gibi,
bir otu sarar gibi beynime, sarıp saklamalı..

evvel zaman içinde,
kalbur tam da bedenimde..
işte öyle bir sırtıma vuruşundan bu kalbur..
aslında bakarsak, sahiden " seninle; evvelim, zaman içinde."
kalbimde, dikişleri patlamış yaralarsın sen.
en küçüğü, ortancısı, en büyüğü..
Hepsi tek.
ve aranırsa, kalbimde pompalanan kanın nedeni,
olamaz bir neden,
senden yeğ.

Carna seni özlüyorum.

seviştiğim herkesle altlı üstlü oluyorum.
seninle sevişirken de öyle..
ama seninleyken alt üst edilen, bedenlerimiz değil.
hayat, hayatım,
-hayatımız değil..-

dünya hayatı boyunca işlediğim, amellerimsin Carna..
karışık bir amel defteri gibisin..
sağımdan verilip, solumdan alınan..
ki seni çalmış olsalar da solumdan,
-soluğumdasın-

Hesapsın sen Carna !
kimseye hesap soramıyorum.
Çünkü güçsüzüm..

başka bedenlerde tenindeki izleri arıyorum.
dudaklarındaki tadı,
ellerindeki sıcaklığı,
şehvetini..

her kadını kandırıp, oyun oynuyorum Carna..
ve hiç bir kadın, hesap soramıyor..

Hesapsın Carna.
seni kimseye,
vermiyorum...

Onur Budak