23
Yorum
22
Beğeni
0,0
Puan
2407
Okunma

iyi ki
ona giderken
ceplerimdeki eski hayal kırıklarımı serpmişim patikalara
fakat ben biliyordum
ayakta görülen rüyaların
...bir kalbi nasıl felç ettiğini
şimdi biliyorum eve döneceğim yolları
tarçın ağaçlarının kokusu
pırıltısı yeşil nehrin
hoşçakalın
...
kaç gündür akşam sefalarıyla bakışıyorum
öyle boş gözlerle izliyorlar ki beni
artık yaprakları kıpırdamıyor
oysa
ellerim defalarca köklerini öpüyor baba
belki bu yaz açmayacaklar
ve ben yine yalnızlığı süreceğim bileklerimin içlerine
cefa kokuyorsun diyecek annem
belki böylesi daha iyi
ben çoktan alıştım bedelini ödemeye bir şeylerin
neyi sevsem
karın boşluğuma dirsek yedim
...dün gibi aklımda
hayatımda bir kez kıskanma hakkımı kullanmıştım
öyle güzeldi ki Serpilin oyuncak bebeği
upuzundu saçları Rapunzel gibi
belini bükünce ağlardı
içim kalkardı
...ve çıkardım bir gün karnından
ağlamasını sağlayan o zımbırtıyı, artık sadece gülümseyecekti
şeftali dudakları
/hem benden daha çok kimse ağlamamalıydı/
...ve hala sıcacık bacaklarımda süpürge koçanının izleri
yıllar sonra Tanrı doğurma yetkimi alarak beni cezalandırdı
ve öylesine merhametliydi ki bunu kalbime
üç beşik bıraktıktan sonra yaptı
evet suçluydum
ben bir oyuncak bebeğin karnını oydum
ne zaman bebek istesem
annem
sen barbisin* derdi
çok sonraları anladım baba
yeni sürümleri çıktıkça o bebeklerin
...eskiyenleri parça parça çöpe atılırdı
bir saçlarım sağlamdı
...o yüzden yine de işe yarar bir oyuncaktım
-yani
asıldıkça
asılın
sahi baba
s ö y l e r m i s i n
oyuncaklar da biraz çocuk değil miydi
ve
-hani şefkatliydi iyi adamların elleri
ama ben hep kim bulduya
sonra da
kim kır-dı-ya
gittim..
de_soulmate