13
Yorum
6
Beğeni
5,0
Puan
1907
Okunma

Sol tarafı yokladı bir de kolladı sağı
Tüm şehir uyumuştu rahatladı bayağı
Derin derin iç çekti Hazeranlar konağı
Hey! Diyerek seslendi Yeşil Irmağa baktı
Heyecana kapıldı sular coşkuyla aktı.
- Öykünü bilsem bile senden duymak isterim
Çağıldayan sesinle dans eder perdelerim
Sularına karıştı yıllarca akan terim
Söyle bana ne olur senin aslın nereden
Canına canlar kattın hangi küçük dereden?
- Gökkuşağı kanatlı İris’in gözyaşıyım
Kurumuş toprakların bereketli aşıyım
Zümrütten renk almışım nehirlerin başıyım
Köse dağından çıktım dağlar tepeler aştım
Çarşamba ovasından denizime ulaştım.
Asırlık köprüleri ninnilerle uyuttum
Açgözlüsün dediler nice canları yuttum
Bahar geldi çağladım insanları korkuttum
Varlık sundum doğaya cilvelenip akarak
Ulaştım son evime duvağımı takarak.
- Göğsünde ay mı yoksa yıldızlar mı yıkandı
Işık ışık parladın güneş rakip mi sandı
Neden hıçkırdın birden Ferhat seni mi andı
Kaç ozan ilham aldı renginden Yeşilırmak
Kaç sefer galip döndün cenginden Yeşilırmak
- Evet ya nakkaş Ferhat yüreğimde kayboldu
Efsaneler ağladı masalın gözü doldu
Ay aylarca ah etti parlayan nuru soldu
Ne için hatırlattın az sonra taşacağım
Gözyaşlarım birikti duvarlar aşacağım
- Aman ha Yeşilırmak darılma sözlerime
Küsersen mil çekerim sevdalı gözlerime
Ve kendimi yakarım köz katıp közlerime
Gül attım penceremden haydi gel barışalım
Bak şehir uyanıyor düşlere karışalım.
Gerindi Yeşilırmak göz kırparak doğaya
El salladı gülerek geriye dönen aya
Geçip giden yılları içinden saya saya
Akarken selamladı yalı boyu evleri
Rahmet ederek andı toprak olmuş devleri.
Afet Kırat
5.0
100% (11)