12
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
2868
Okunma

Aşkın değdi yüreğime gitme acıların sol yanıma ağır
Kapım aralık sabrın dergâhında kor ansızın kış’a dönmeden
Ah! Gönül bilip değer verdiğim hüküm verip dara düşürme
Bembeyaz öykülerime ihanettir sevdayı inkara düşersen
Düşlerimde her gece çarmıha gerilir yaralı bir çocuk
Kanatır içimi dudaklarında donmuş gülümsemesi
Oysa sevdalı ezgilerle beşiğinde büyütmüştük sevdayı
Bıraktım küllerini bir kuşun kanadına yitik firari düşlerin
Mehtâbımda serabım yüreğimde sessiz bir serzeniş
Sensizlik girdabında hasret vurur en derinden
kızıl bir gece, yalnızlığın gölgesinde saklı düşlerim
Vaz geçtim yıldızlardan aya değmesin ellerim
Yokluğun ağır bu bedene yüreğini yüreğim bilip sevdim
Sevda çöllerinde kor bir ateş gibi sevdasına yandığım
Kokun değdi diye kirli çarşafları yar bilip sakladım
Sensizliğin siyah Bakışları Bulaştı öksüz düşlerime
Sen her gece şiirler okuyacaktın bana mavi gecerlerde
Ben dizlerine uzanacaktım hülyalara dalacaktık birlikte
Hüzün bulaştı parmaklarıma paslı bir yalnızlık akşamında
Her gece ağlamaklı martılar havalanır saklı düşlerimden
Filistin’e sevdalı bir çocuk gibi araf’ta can çekişlerim
Bin asırlık yürek yangınları öksüz düşlerin girdabında
Gece vakti sessiz martılar geçiyor ıssız limanlardan
Bulut ol yağmurla cemre ol baharla düş düşlerime
Ellerin ellerime değdiğinde gözlerini cennet sanıp kandım
Avuçlarında bir tutam sevdayla gel yalnızlığın gögesine
Gözlerimde ışıldayan bir hilal sanki gözlerinin melali
Sevdalı bakışlarında tutsak güneşim gitme yaralı düşlerim
Gözlerinde saklı bir avuç güneşle gel yalnızlığın gölgesine
Ne zaman yağmur yağsa ayaz vurur soğuk bir geceye
Hasret yağar bu şehre damlaları camlara vura vura
Her gece yeşil cennet-i şehrin sokaklarına sen düşersin
5.0
100% (11)