1
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
1118
Okunma
o bahar
kaç sabah birikintisiyle yüzüme topladın günahları
ayışığından çalıp rengimi kalbinin sahralarına
ıssız şehrin hücrelerine
kara bulutları indirdin
denizler uyuyordu
tüm insanlar
başucumda...
maviye asılan hayal ölüyordu
şimdi
sessiz vedanı kimseye uyandırmadan
sarı duvarlara soğuk geçmişi iliştirip gittin
ve
gittiğin yerde bittin
adres değiştirdi ölüm korkusu izlerin
beyaz aynalarda güzelliğimi bozma benim
ağustosun yok
şiirlerin yok
kimselerin
dönme
arkana
bütün çizgilerini bozdu yağmurlarım
geride bıraktığın yalnızlığın ırzına geçti gün
birazdan sana dönecek suretin
güneşin gölgesinde sallanmakta gece
perde kapanmakta
bu son oyun
son şafak
hatta son ışık
uçabilirsin
seni bütün boşluklarım tanır
rüzgarın benim
düş/me bana
gökyüzünden bakışlarımı çektim
umut kalbimi çeliyorken ayaklandırma aklımı
ben gizli bir kıvılcım göğünden uzak
var git yoluna
maviden süzdüm karanlığı
artık hiçbir şeyimsin
yokluğunu öldüresiye dövdüm
nasıl susarım ruhum mutluluk çarpar
sabaha yakın bir vakit gelsen de
uykum tanımaz seni
siyah dalgınlıklarda hayata susarsın
5.0
100% (6)