1
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1445
Okunma

Yollar tek taraflıdır, gidip dönülmez geri
Böylesini görmemiş kimse ezelden beri
Zalimin bahçeleri gül gülistan olmuşken
Gönlümde Çanakkale sanki cehennem yeri
Altın tabak üstünde bir dilim kuru ekmek
Boğaz yangın içinde, olmaz yanmadan gitmek
Kolay mıdır kalbini toprak altına gömüp,
Kanın her damlasını vatan için tüketmek?
Ardından bakacaktır bir evladı, bir eşi
Mehmet şehit olsa da sırada var kardeşi
Ayrılığın soğuğu umudu üşütse de
Mahşerde doğacaktır belki vuslat güneşi
Meçhul bir hikâye var atılan her kurşunda
Çareleri saklamış çaresiz duruşunda
Ölmekten korkmayan er, kurşundan mı korkarmış?
‘Allah, Allah!’ der çünkü kalbi her vuruşunda
Saf olmuş dizilmişler, dillerde tekbir sesi;
Atılan tüm mermiler birer tespih tanesi.
Bize tefekkür yeri, bize bir zikir hane
Vahdaniyet timsali tüfeğinin gölgesi.
Çeyiz kanla bezenir, yetim doğar bebekler
Şehadet başucunda; savaş, bebek mi bekler?
Katilin ayağı top, eli gülle olsa ne,
Yaşamıyla övünen onursuz kelebekler!
Ve benim askerim bu, elinde bir bacağı
Bedeni sürünse de bırakır mı sancağı?
Gözlerinde hep ümit, yüreğinde cesaret
Çünkü bir vatan demek binler ana kucağı!
Ne canlar feda oldu toprağın karasına
Bomba meydan okudu annenin narasına
Kolay kazanılmadı, kolay verilmez elbet
Sahip çık Osmanoğlu, dedenin mirasına!
Değişerek sonsuza ömrünün baharını
Ekti mukaddes lâle, biçti lâlezarını
Tevekkül tetiğini şu hazanda çekince
Zafer yüklü bulutlar, döktü yağmurlarını
Başı ıslanmış nefer, hakikate vasıldır
Dünyalara hükmetti uzunca bir fasıldır
Söyle bana umudu tükenmemiş ey insan;
Hasta adam böyleyse sıhhatlisi nasıldır?
Hasan Tokpınar