0
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
1012
Okunma
ben eylül’de nefer
sen eylül’de hasret
metris
ben mi ördüm duvarını
alıp götürürdü sabah terlemeleri
bütün varlığımı
duydum
el bağıyla bağlamışlar
gözlerini
neyle gayyım ederim ki şimdi
çözülen dizlereimi
ulak
kurşun atımlıkta değilsin
destursuz mavzerler ateşlesem
zabt bile tutmamışlar
tutsaklığına
nereye gelsem
arzuhâl
tonlarca kömürürün karşısında
keçikıran’da
bir çizerin bile olmamış
eylül karanlığında
tövbem
ince bir zarla bağlanmış
gözlerin görevime
hani güzeldi İstanbul
nasıl da girdi
tövbelerime
bir tarih
kasım
5.0
100% (5)