10
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
1435
Okunma

// uzun bir yola düştüğünde bakışlar
sararmış yüzlere çarpacak kırdığımız aynalar //
zaman mor şafaklarda saklıyor kendini
saçlarımıza beyaz bir bulut dolandıkca
ellerimizde anıları yaralı bir mazi kalıyor
ve bir de düş bırakıyor eskimiş aynalarda
çocukluğum düşerken göz pınarlarımdan
ellerimde sakladığım o masum gülüşlerimdir
cılız mum ışığım üşürken gecelerin ayazlarında
bir şarkıdır dökülür dudaklarımdan toprağıma
ve susarım
her suskunluk celladına teslimdir yarınlar
silahsız günler düşlerim kendime olmaz ya
üstümüzü dogrultumuş bunca manlulara
bir baş kaldırıştır şimdi bu sessiz çığlıklar
ve derin bir sukunete düşerken bakışlar
bilmediğim bu şehir dar gelir adımlarıma
ve ben her gece ölürüm doğan güne inat
ama bir yer bulamam sığınıp ta ağlamaya
zaman kendini vururken her köşe başında
uzun bir menzile düşer kayıptır adımlar
adımı sorsan bir mechul ya da yaralıyımdır
yetim çocuklar hep bu eylülde doğarlar
// ve eylül sarı bir renk alır bakışlarımızda
adım eylüldür ben hazanı taşırım şu omuzlarımda //
ey/zan
ondokuznisanikibinoniki
5.0
100% (9)