10
Yorum
21
Beğeni
0,0
Puan
1987
Okunma

ve sen
anlayacaksın bir gün
birini deli gibi sevdiğinde;
dilsiz sevmelerin ve karşılıksız
diri diri kendi bedenine insanı nasıl kefenlediğini
ziyanı yok;
sen yine benim kör baktığım masmavi dünyam ol
bense herkes kadar...
...
ve bir gün anlarsın
vurunca çalar saatlerin sireni yalnızlığı
aymaz bir yağmur dışarıda
…dışarsı sonbahar
damarlarında bir sızı gibi gezinince sevdasal ağrılar
...bilirsin ki çoktan yaşlanmıştır aşk
eşlik ederken gözyaşların yağmura, birkaç damla düşer avuçlarına
sanırsın ki ellerinde, o sıcacık parmaklar
en çok kendinle konuşursun artık
…ardında sırtını çoktan döndüğün bir hayat
ama bir mecburiyettir herşey; işte ne kadarsa yaşamak
belki sadece çektiğin acılar kadar
/işte denizin ortasına terk edilmiş sandal gibi
kıyıya savurunca yıllar/
özlersin
bir zamanlar
kışın da meyve veren kiraz ağaçlarını
ve o dalların sarmaladığı tahta evi
tırmanırken merdivenlerine, gözlerinde masum heyecan
ısıtmak için soluğunla
öperken gagasından; o marazlı güvercini
an/l/arsın
senin için okunmuş ve raflarda yerini almış eski bir romandan ibaret
fakat kanatsız bir kuşa bin öğün gök/yüzünmüş yaşam...
de_soulmate
fotoğraf; Seçil Nimet