12
Yorum
21
Beğeni
0,0
Puan
2428
Okunma

içimde küçük bir çocuk yok artık;
çünkü ben o çocuğu özgür bıraktım
...
ne zaman sana h/içlensem
somut bir kavganın ortasında soluklanıyorum
yüreğim yokuş yukarı
karlı bir İstanbul ayazında tıkanıyorum
ta ki bir martının ağzı değince dudaklarıma
bir balığın gümüş pulları kanatlarından sarılınca saçlarıma
dilimde yaşam tuzu
kan doluyor parmak uçlarıma ısınıyorum
yalan değil
bu şehirde bütün kuşlar seni tanır
ve bütün denizlerin akıntısı kuzeydeki bir limanadır
... ve ben ne zaman ağlasam okyanus kadar, sebebi sanadır...
korkuyorum dilinden çıkacak kelimelere vurulmaktan, beni öldürme lütfen
söylemiştim oysa ama dilinin menzilinde vuruldum
yokum artık güneş yüzlüm
yağmur gülüşlerinde yıkandı ölü ömrüm
son sabahı karşılıyorum iskeleye bakan penceremden
yokluğun esecek birazdan vurulacak boynum
o ardına saklandığım siyah kirpiklerin örtemeyecek korkularımı
ve saramayacak kolların ürkek omuzlarımı
bırakmadın;
uzağından yaşayayım acılarımı
bitti masal
tükendi kelimeler
bu gece son kez parmak uçlarımda girdim odana,
uyuyordun sen öptüm yanağından
bu kez veda.
artık bu şehri istemiyorum,
çünkü bütün sinemalara bilet tek kişilik,
deniz kenarlarında banklar mutluluklara mahsuben
ve biliyorum hep eksik olacak senden
dinmez benim gözyaşım sevmezsin de bilirim
affet sevdiğim sana adayacağım daha kutsal bir şeyim yok
bilirim ki;
yüreğim senin için hiçbir şey ifade etmez zaten
yolunu kaybetmiş küçük bir çocuk gibiyim
her şehirden uzağım
ve hiç uzanmayacak ellerin avuçlarıma farkındayım
yalnızlığına sarıldım bir tek onu aldım helâl et
sana aydınlık geceleri
yaşanmamış heveslerimi
yazılmamış yarınlarımı,
yıldızların en güzelini
şiirlerimi bırakıyorum
ve adının alfabesine eş tuttuğum
delice sevdiğim bu şehri
onlara iyi bak
"bana o üç harfi bağışladın ya
teşekkür ederim
işte ben hep böyle sevmek istemiştim
s e n i çok s e v i y o r u m..."
de_soulmate