55
Yorum
28
Beğeni
0,0
Puan
3118
Okunma

zil zurna özlemlere kefen biçtin
sevmeyi beceremedin gitti
ince bir eyvah bıraktın avuçlarımda
kadeh kaldırtın sensizliklere
bedelini ağır ödettin
kabuğu kalın içi boş yürek
bilmeliydim
senden bir cacık olmayacağını
gönlünü ulu orta sevdalara verdin
dipsiz kuyularda didindin durdun
sürgünler yedin, katıksız hapisler de cabası
kanadı kırık umutlar
dağarcığında üç beş gram sevgi
onu da hor kullandın, olur olmaz sevdalara
palazlandırdın arsız yalnızlıkları
doyma göz yaşına, al yüreğini çal başına
söyler misin?
bu belalı başla hangi olumsuzluğun defterini düreceksin
hedefi on ikiden ne zaman vuracaksın
bu kaçıncı sorti
ikramiyelerin en büyüğü amorti
huzur gemisi yine ayrıldı limandan
her gelen gözyaşı bıraktı ardından
yahu akıllanmadın bir türlü,
yoluna izine güller ektiğim
nedir senden, bunca çektiğim
diyorsun ki çırpınışım bir yudum aşk için
hadi sende karşında çocuk mu var
kimi kandırıyorsun
kayıp ettin yolu izi
dünya umurunda mı?
pembe düşler dizi, dizi
yine yelken açtın, allı morlu bir sevdaya
sonsuzluğa akan derya gibisin
ben seni bilirim, senin gibileride
umut fakirin ekmeği, bandır tiridine
aşıklar mekanı kaffede
karşında gül yüzlün
felekten bir gün çalmışsın
ince belli bardaktan çay, dondurmaya kaşık sallayarak
bir sessizlik molası
göz bebeği ürkek bir ceylan gibi endişeli
fikrini bir noktaya kilitliyor
başlıyor zamanı masaya yatırmaya
hiç hesapta yokken
ilk göz ağrısının ismi dudaklarında kayı veriyor
gözleri nemli, derin bir nefes alıyor sigarasından
bir hamle ile saçını savuruyor yana
yol alıyor kervan geçmez, kuş konmaz diyarlara
zaman buz kesiyor,
kasırgalara bırakıyor yerini, duman sarıyor dağı
hani kızmadım da değil
çattım kaşlarımı, yüzümden düşenin vay haline
ve ardından
teselliler devreye giriyor birer, birer
boş ver be oğlum anılar iz bırakır.
sen sile bildin mi?
Ne çıkar, bu bir atımlık sevgilerden
gergin anlar at koşturuyor
duygular yalın ayak
umutlar düşüyor yırtık cebimden
kenetlendi dişler
boy verdi otlar, yeşerdi sabır taşımdan
ben sana gül yüzlüm demiştim
İstanbul yetmedi, il, il mısralarla seni aramıştım
kim bilir neler saklı, emanet yüreğin en alt köşesinde
var ki, dalıp, dalıp gidiyorsun derinlere
bu defolu yaşamda
ayakta durmak için
biz hep bunu yapıyoruz
olabilir ihtimalini bel bağlayarak
parmaklarım elimi kanatırcasına sıkıyor
yol alıyorum umutların vurgun yediği sahillere
hep olabilir ihtimaline boyun eğerek
seve bilme ihtimali
yüreğini verebilme ihtimali
mutlu olabilme ihtimali
tek kapılı spor araba ihtimali
pembe panjurlu bir ev ihtimali
daha binlercesi
hatta
biyopsimin iyi huylu olma ihtimali
hep havanda su dövmedik mi?
yaşamın yeşilini çöle döndermedik mi?
bitmez tükenmez hüsranlar, yorgun beden
bu med cezirler değimli bu yüreği derbeder eden
hayat akıp gidiyor
dörtnala doludizgin
can yorgun hayaller üzgün
girdik çileli yola
haydi sonumuz hayır ola
Azimet ışık 03.09.2010 saat. 17.00 kumbaba şile İstanbul
Bu şiirin kahramanı bu şiiri okuyup yorumu dinlemesi zor ihtimal ama siz dostların
okumasını dinlemesini istedim saygımla