1
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
780
Okunma
Bahar ayları
yağmurlu günlerde
görüşüyorduk.
Bahar ayları çok sık
yağmur yağar
Eskişehir’de.
Öyle bir gündü.
Yağmur dinmiş
yataktan yeni çıkmıştık.
Mutfakta oturuyor
içtiğim bayat kahveden
iyi olmayan
bir sohbet tutuyorduk.
Derken kara bir kız girdi içeri.
Arkadaşıydı Ceren’in.
Çok konuşuyordu kara kız
ancak sırım gibi bacakları vardı.
En fazla iki kez
içine girebileceğim
konusunda
hemfikir oldum kendimle.
Kara kız kesintisiz
konuşuyor
geziniyordu
sırım gibi bacaklar
üzerinde
bir oraya bir buraya
salladığı kase kıçıyla…
Dayanamayıp “Otur artık başım döndü.” dedim ona.
Ceren’in karnıma saplanan dirseğini hissettim
ve sustuk…
Sonra kapı çaldı.
Gelen Ceren’in sevgilisiydi.
Gece 04.00’te gelmesine bakarsak
özlemişti sevgilisini.
Mutfağa girdi çocuk.
El sıkıştık aynı kadını
paylaşmış iki yabancı olarak.
Ceren’in yanına
tam karşıma oturdu.
Ben kara kızın yanındaydım.
Kısa bir sessizlik süresinde
herkes halinden
memnundu.
Sonra kara kız zıpladı
sırım gibi bacaklar üzerinde.
“Eve gideceğim.” dedi.
Kalması için kimse ısrar etmedi.
“Ben seni bırakırım.” dedim.
04.30 suları
göt kesen
Eskişehir ayazında
kara kız ve ben yürüyorduk.
Köşede açık benzin istasyonu vardı.
Bira ve sigara aldım.
Kara kızın evine vardık kısa sürede.
Işıkları açmadık.
Devasa bir çamaşırlık vardı
salonun ortasında
üzerinde renkli
küçük külotların dizili olduğu.
Evde kimse yoktu.
Kara kız içeri tuvalete gidince
bira açtım ve cam kenarına oturup izledim
soğuk gece
sidik
sis
üniversite
osuruk
ihanet
kedi
yağmur
kaldırım
aşk
bok
yalan
sahtelik
nefret
tuz
porsuk
buz
prezervatif
kadın
döl
yaprak
karbonmonoksit
çöp
ölüm
balgam
ve
tozdan oluşan manzarayı…
Kara kız başka şehirde yaşayan
sevgilisiyle telefonda
uzun bir görüşme yaparken
ben işemek üzere
tuvalete girdim.
Çöp kutusu açıktı ve
kanlı ped
gecenin
bittiğini söylüyordu…
Beş dakika sonra
dışarıdaydım
evime yürürken
soğuk hava
göt kesiyordu
2008
nisan
ayında…