2
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
746
Okunma
Şimdi ince ve uzun yağmur damlalarıyla
Sanki buğulanmış pencereme çiziliyor
Sıcak tebessümlerle doluveren o hoş yüzün
Yine yapışmış yüreğime amansız bir hüzün
Ve yine yalnızlık saldırıyor
Sessiz uğultusunda emsalsiz bir kederle
Çekilmez tahammül edilmez bir şiddet ile
Acıların setiyle durmuş umut sellerim
Tutulmuş dokunmayı unutmuş ellerim
Yorulmuş uyuşmuş tutulmuş yüremeyi unutmuş ayaklarım
Yaşlarımın tuzuna bulanmış gülmeyi unutmuş dudaklarım
Görmeyi unutmuş gözlerim
Şakımayı unutmuş sözlerim
Çınlamayı unutmuş sesim
Hicranla boğulmuş hevesim
Islık çalan ıslak rüzgarlara
Karışıyor acılarıma olan çığlığım
Çığlık atan fırtınalara
Çarpıp eriyor sana olan çağrım
Akşam kederli şiiriyle sararıp soluyor
Gözlerime akıtamadığım yaşlar doluyor
Yüeğimi yiyen yangın
Şimdi ruhumu yiyiyor
Ve hala kulaklarımda çınlıyor sesin
Tutuşuyorum yanıyorum nerdesin?
Umutlarım sökülü kalbim acılara gömülü
Ve yaşamaya dair bütün duygularım ölü
Koyu bir keder denizine düşmüş gibi çırpınıyorum
Görünmez bir el yapışıyor boğazıma boğuluyorum
Kudurmuş ecel dalgaları çarpıyor yüzüme üşüyorum
Batıyorum koyu kara bir boşluğa hiçliğe düşüyorum
Yüreğimi yüreğimi parçalıyor bu sevda
Mutlu bir hayatı parçalayan bir facia
gibi...