--------------------------ya sen?
öz kardeş kanında, kabilmisin
kahır, belinden çatlar
vatanı el mi bilirsin?
benim çirkin iblisim
bağrına saplanmış, hainin hasutluğuyla
param parça da,ortasından yarılır
küsüşte çeker suyu toprak, çorak olur
yel olur
eser durmaksızın, yanan bağırlara
çöl olmuş vicdansız gönüllere inat
yok eder, son vahasını
kup kuru kalır tümden damarları
kardeşin eli, boğazında
kardeşin gözünde, kin
kardeşin eliyle akar, kan
kardeşim sanki de, bir düşman
kardeşler vekil olur, fücurunun içinde
düğüm düğüm olur ciğerde yangınlar
yıkılır bir bir kuyulara

tekerürü bitmeyen seneryoları oynarsın, durmadan
geçmiş ve gelecekler, yok yerler de savrulur
hasretle beklenen tenler soldurulur
yumru yumru oturuşuyla, göğüslerde
yutkundurur
zorla da, kusturulur
her defasında bir candır, yutulan
saç baş yoldurmak için
kökünden yıkılır ata yürekleri
yürekte hicran
gönülde kalmamış vicdan
unutma ki, hakk’ın izniyle
mahşerde de, iki elim birden yakanda
yazıklar olsun, seni doğuran ve doğurtana ki!
damarlarına kan yerine, irini basmışlar

gözler de kin kusanlar, susamışlar kana
gelde; birde ekmek bas bari, bu oluk oluk akan kana...


(29.03.2012)AZAP...
__________________________________________________________



Gerçek bir müminin sitem ve hüzün dolu seslenişini duydum, bu son derece güzel ve gerçekleri dinamizm içinde haykıran şiirinizde, değerli dost KADRİ ATMACA bey kardeşim. Okuduğum ve dinlediğim serbest şiirlerinin en güzellerinden birisi de bu çalışmanızdı. Halkımızın anlayacağı kadar açık, halkça ve hakça harikulade güzel mesajları vardı. Her aydın mümin insanımız halkın seviyesinde, onların içinde, onların anlayışında, hizmet, aydınlatma ve paylaşımları içersinde olmalıdır. İnanın sevgili dost içinde bulunduğumuz en büyük zorluk budur. Böylesi güzel anlayışların paylaşımı, yaygınlaşması, her an gündemde olması gereken bir zorunluktur, gelişip uygarlaşmak isteyen toplumlar için. Ama bir kısım insanlarımız tarafından nobran davranışlarla acımasızca engelleniyor bu güzel hasletler. İnsanlarımızın birbirleriyle kopuk yaşamaları adeta kızıştırılıp teşvik ediliyor. Ne pahasına olursa olsun, bu davranış ve bu kısır döngüler kırılmalı; bu yönelişler, bu yönetiş biçimi engellenmeli. yoksa bu yetmiş beş milyonluk güzelim halk giderek daha çok parçalanacak, mutsuz ve birbirlerine düşman olmuş insan gruplarını görme talihsizliğini hep görüp yaşamak zorunda olacağız. Böylesi zulümleri bu necip millete yaşatmağa kimin ne hakkı var? Evet hiç kimsenin yok ama, yapılıyor işte. İnsanlar fıkralara ayrılmışlar ayrı yollara bir takım zararlı amaçlara yönelmişler. Sevgiyi, paylaşımı, kanıksamayı, var olanla yetinip, daima hakkedilmişin helal yararlarını, hep akıllarında tutmalıydı insanlar. Ve de hikmet sahibine minnet ve şükrü her an yapmalı, hiç unutmamalıydılar. En güzel ve yararlı inanç ve uygarlık kültürüydü bunlar. Toplumu yönetme iddiasında olanlar bunlar öğretmeliydi, onların barış içinde yaşamalarını sağlamalıydı iddialı yönetim mühendisleri.

Bu güzel hasletlerin olması gerektiğine ne kadar derin bir vukufla odak olmuş, kaynaklık etmiş zengin kapsamlı şiiriniz. Mesajları, imajları bence unutulmazdı. Tam anlamıyla bir yaşam ve inaç manifestosuydu. İnsanları birbirlerine kırdıran ve nefret duygusunu insafsızca körükleyen, bu eylemlerinde büyük paylar umanlara, çok açık ve net yansımaları vardı. Kırbaç sesi şaklamaları pay sahibi olanların umarım kulaklarını çınlatmıştır. Hepimize yeterince, gerektiği gibi etki payı vardı. Yoksa nasıl yazabilir, hissedebilir, ezikliğini yaşardım bütün bunların.

Sevgilerim bolluğunda tebrik ve taktirlerimle selamlayıp kutluyorum değerli usta şair kardeşi sizi.
Kemal Polat


kempol tarafından 3/30/2012 2:38:56 AM zamanında düzenlenmiştir.