nurlarlara gark olur namazını has kılanlar
tek tek de aklanır
günahlarından arındırılır zikirden bedenler

nice yüce hikmetlere vesiledir o
tüm dertlere çaredir o
boş geçen ömrün bu niyaz vakti

nelere kadirsin sen Ya Rabbi
gönülere nakşettiğin
hiç kaçırılmamış bu namaz vakti...


(26.03.2012) AZAP...

______________________________________________________

Hiç bir müminin didarlığını sorgulamak haddimiz değildir Değerli usta Kadri bey şairim. Çünkü kimin ne olduğunu, nasıl bir niyet taşıdığını Hikmet sahibi biliyor. Sizde çok anlamlı yazmış sorgulamamışsınız, gerçek mümine, mümin olmanın güzelliklerini, hikmet sahibinin yaptıklarımızdan anında haberdar olduğunu, bunun farkında olmayanlara harikulade güzel uyarılar yapmışsınız. Şu günlerde son derece gerekli bu uyarılar. Sorgulamadan, kınamadan, dinin icabının gerçek ve samimi dindarlık olduğunu vurgulayıp anlatmak. Bu yoksunluktan dolayı başımız dara düştü. Yalnız başımız değil pek çok insan biribirlerine ters düştü. Ne kötü, ne korkunç bir parçalanmışlıktır bu. Oysa Müslümanlık gibi bir dinin mensupları arasında hiç olmaması gerekirdi böylesi aykırılıkların ve parçalanmışlıkların hiç birisi. Çünkü kainatın en modern anlayışlarını, insan için, her canlı için, en son süzgecinden geçirdiken sonra sunmuş birzlere yüce yaradan; "İşte sizin yaşamınızı düzenleyecek, her işinizde ve eğleminizde ona uyacağınız size uygun ve en çok yararı sağlıyacak bu son dinin bütün kurallarını getirdim, ona uyun, onun kuralları ile yaşayın" diye buyurmuş Hikmet sahibi yaratanımız kainatın tüm insanlarına.

Yüce KUR-AN nın her sayfasında, her ayetinde, her satırında ve kelimesinde, hep uyarılmış insan. Tehdit edilmememiş, peşin cezalara hükmedilmemiş, "sevaplar -günahlar amel defterlerinnize ne bir eksik, ne de bir fazla aynen kaydediliyor, sonra bu hesabı görürüz" mesaj ve uyarıları en mültefit ifadelerle, insanı kırmayacak, korku ve endişeye kapılmasını önleyecek munis ifadelerle telkin etmiş.

Birde, bu günün dinci havarilerin insana yaklaşımlarını getiriyoruz gözlerimizin önüne: Kendilerini "tövbe - tövbe" Allahın yerine koyuyorlar adeta. Dinin sahibi Allah değil de kendileriymiş gibi aleni bir DAYATMACILIĞIN temsilciliğini yaparak, gerçek olmayan, dindarlığa yakışmayan, FİİLİ DAYATMALAR içide bulunuyorlar. Bir çırpıda nezanım insanın dinsizliğine, inançsızlığına kesin yargılarla hemen karar veriyorlar. Bununlada yetinmiyor, din inancını, kendilerince doğru sayılmasını istedikleri kural ve şekilciliğe dönüştürüyorlar. Oysa İslam dininin kuralları da, bütünlüğü de Kur-an ahkamı içinde ve kapsamındadır. İslamda Ruhbanlık asla yer almaz. İslam katıksız ve mutlak olan insanın yaşam gerçeği üzerine kurulmuş ve vazedilmiştir. Objektiflik ve dinamizm esastır islamda.Durmaksızın araştırmayı, çalışıp keşfetmeyi; iyiye, güzele, en doğruya ulaşmak üzere proğlamıştır insanı. Bu nedenle son dindir ve de insanların başka dinlere, inançlara ihtiyaçları kalmamıştır.

Çok etkileyiciydi bu çalışmanız dost şairim. İnşallah yazdıklarımdan hatalarımız olmamıştır. Halis niyetlerle, etkilenmemden duyumsadıklarımı yazmaya çalıştım. Esenlik ve mutluluk dileklerimle kutlayıp selamlıyorum değerli Kadri bey kardeşim sizi.
Kemal Polat




kempol tarafından 3/27/2012 4:45:51 AM zamanında düzenlenmiştir.