Dört taraf deniz
Prens adaları eski adı
Gizemli tarihi bilinmezleri
Yitik değerler diyarı
Martıların çığlığı, kuş cıvıltıları
Tepesi, ormanı, denizi, çiceği
Gökkuşağının altında maviyle yeşilin raksı
Sevdalar diyarı, Aşıklar Tepesi
Bilinmez kaç aşka şahitlik etti

Sokakları, tarih kokar
Eski konaklar meydan okur villalara
Maden mahallesi
Daktilo sesleri duyulur sanki tık tık
Reşat Nuri Güntekin’in konağı durur karşında
Düşünürsün, hangi eserler burada yazıldı
En tepede Ayı Yorgi, gitmesi zor
Terleye, yorula, mutlak görülmeli
Cami, manastır, kilise kolkala
Eski rum kadınları yaşar hâlâ
Değişmeyen şiveleri, gülen yüzleri

Uzaktan duyulur, kampanların sesi
Köpük köpük dalgalar
Vapur yanaşır iskeleye,
Akın akın insan seli
Sahil dizi dizi lokanta, çay bahçesi
Yerken, içerken, sohbet edilir
Balıkçılar unutulur mu hiç
Balık ekmek, mutlak yenmeli


Ve Faytonlar
Onlar Adaların simgesi
Saat meydanının arkası durağı
Balonlar, konfetilerle süslü
Arkasında mutlak fiyakalı yazı
Bir çift at, hazır artık tura arabası

Arabacı,
Hoş sohbet, sorar hemen
Büyük, küçük hangi tur
Alır cevabı keyifli, deh der atına
Ve susmadan konuşur
Başlar tarihden
Anlatır, tüm gelmişi geçmişi
Birde Türk filmi çekilen evleri
Titrer heyecandan sesi
Gördüm Ahu Tuğba’nın en afet halini
Nal sesleri tıkır tıkır
Solurken çamların kokusunu
Ve de erguvanların
Adanın büyülü manzarası
İşte bu yaşamın güzelliği


Karar almışlar bu günlerde
“Atlar bakımsız kalıyormuş”
Bahane!
Kaldıracaklarmış faytonları
Koyacaklarmış akülü arabalarını

Sorarım!
Kimleri zengin etmek niyetin
Nasıl umurunda olur, hayvanlar
Bilmezken insanın kıymetini

İstersen çözüm söyleyeyim sana
Basit!
Denetle atları, at bakıcılarını
Ve
Yapman gerekenleri, yap! önce
Atlar hesap sormaz ama
Birileri sorar sana
Hangi cep dolacak, bu rantla
Kim doyacak arabaların aküleriyle