7
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
1491
Okunma
Memleketin birinde iş bilmez bir hükümdar
Hazinesi tamtakır; vatandaşı tarumar!
Vergi, vergi üstüne; halkta derman kalmamış
Dipsiz dibi çıkası hiçbir zaman dolmamış.
Vezirleri toplamış: “Bana bir akıl verin
Toplananlar yetmiyor, yeni gelirler derin.”
Aklıevvel vezirler baş başa düşünmüşler:
“Bulduk!” diye topyekûn huzura taşınmışlar.
Divan durup el pençe girip söze usûlden:
“Köprü durur ne güne para basar usuldan.
Şimdiden tezi yoktur şehre haber salalım;
Köprüden her geçenden birer akçe alalım.”
Memur hemen başlamış köprübaşı işine;
Tahsil etmiş bir akçe geçen kelle başına.
Daha vakit geçmeden hakan yine sıkışmış
Vezirleri çağırıp: “Para!” diye çıkışmış!
Vezir yokluk ne bilsin heybesinde yokluk yok
“Ferman verin alalım hükümdarım çözüm çok!
Köprünün çıkışına başka memur koyalım
Bir akçeydi önceden şimdi iki alalım.”
Padişah duraksamış isyan çıkar diyerek
Israr etmiş vezirler, bahaneler sayarak.
Halk tepkisiz başlamış çifter akçe vermeye
Bu durum da sultanın sinirini germeye!
“İtiraz yok mu?” diye sorar olmuş durmadan
“Geçmez mi hiç vatandaş akçesini vermeden?”
Aldığı her cevapta şaşkınlığı çoğalmış
Bir gariplik var diye bu konuya eğilmiş
Ve kötü bir gününde aklına fikir gelmiş
Ferman verip tezelden halkına haber salmış:
“Köprümüzden her geçen iki akçe verecek
Köprünün ortasında üç de kırbaç yiyecek!..”
Sonrasında bir merak ama para geliyor
“Vergi ne hâlde?” dese müspet yanıt alıyor.
Cevaplara kanmayıp yeter etmiş sormaya
Karar vermiş, aslı ne, gözleriyle görmeye…
Bakmış herkes sessizce parasını veriyor
Kırbaççının önünde sırasını bekliyor.
Bunu gören padişah kızgınlıkla bağırmış:
“Bir istem var mı?” diye ahâliyi çağırmış.
“Evet!” demiş birisi hükümdar çok sevinmiş
Toplulukla birlikte ses verene devinmiş.
Kırbaççı önünde ki zata dönmüş tüm gözler
“Söyle!” demiş hükümdar ve dökülmüş şu sözler:
“Para vermek kolay ya lâkin sırayı görün
Bir kırbaççı yetmiyor ikincisini verin!..”
Koyun sudan vergiyi nasıl olsa halk koyun;
Doğrultusu uçurum zannetmeyin ki oyun!
5.0
100% (5)