9
Yorum
13
Beğeni
5,0
Puan
1711
Okunma

çocukken de acırdık ama en çokta oyunumuz ç/alındığında ağlardık
Beynimin harelerinde oynaşan bir taş annemi soruyor sürekli
Yılmadan usanmadan ses yapmak için belli
Ben sus cevabını yapıştırıyordum yüzüne sessizce
Gar dolabımda bekleyen bayramlık elbisemi buluyorum yeniden
Çıkarıp çıkarıp seviyorum çocukluğumu güzelce
Babam kokuyor günüm kocaman büyümüşlüğümde
Kuyu arıyor ses yapmak için çılgın çılgın düşlerim tekrardan
Aldırmıyorum başıbozuk gel gitlerime
Ben çikolata yemiş parmaklarımı yalıyorum yine
Annemden izinsiz kaçıp umursuzca
Susam sokağına bırakıyorum saçlarımı
Ninemin ikinci kat balkonundan hem de
kırmızı papuçlarımı takip ayağıma
Bırakıyorum kendimi mermer olmayan kirli merdiven taşlarına
Koşuyorum sokağımızın en ucunda oynaşan kimsesiz çocuklara
Oyun başlıyor tekrar yeniden bir daha
Pamuk şekeri masallarım hatıra defterimin arasında
Nasıl olmuşta kaybetmemişim bunca zaman anlayamıyorum
İlkokul öğretmemin azarlıyor yine oyunun en tatlı yerinde
Şikâyeti çok fazla uslanmaz hırçınlığımdan
Kapatıyorum kirpiklerimi
Korkunun içine doluyor gözlerim
Sağ elimin beş parmağını birleştirip önünde
Cetvel sesinde irkiliyorum dehşetle
Açıyorum gözlerimi tekrar sevgiyle
Oysa ben onu ne çok severdim bir bilse
Ayalarıma dolaşan azgın bir resim dünlerden gün çalıyor
Ünlü bir ressamın renklerinde yücelen sarı bir gün buluyorum avuçlarımda
Gün tutulması varmış diyor haberler nasıl olurmuş bilmem ki
Yutuyor beni güneşin tutulduğu korkulu anlar
Işığı göremiyorum
Ama anlıyorum artık neden ağlar çocuklar
Topluyorum aklımın deli saçması yönlerini bir bir
Bir portakal bahçesine düşüyor ellerim
Turuncu bir oyun buluyorum eskimiş dünlerden
“Bal satarım yağ satarım”… diyor tarih günlerden
Bir orda kal sevinci
Bir kop gel dehşeti
Kaybediyorum hitabetimi
Şükür ki günlerden bir cumartesi
Diyorum bu gün tatil
Büyüdüm artık anne
Bırak beni
Yoksa bulamıyorum bu tabloda kendimi
...
MHD
5.0
100% (20)