6
Yorum
19
Beğeni
5,0
Puan
1375
Okunma

dilimdeydin
son taşı fırlattığında
demiştim uzun kelimeler sallama
bumerang yer çekimi tanımaz
başına düşeni talih sanma!
asansör imdadı imgelerle
endirekt bakışlar
koca bir sevdadan arta kalanlar...
nihaleden devrilmiş tencere
hadi şimdi
yapış kulplarına istediğin kadar!
zaman şimdi uçmuş avuçlarından
ama saniyeler bir vakitler elindeydi
kader de kısmet de
boy aynandan bakar
üzülme ama
onu da düşünmüşlerdir
boşa geçmiş günlerin
ertesi de olur!
gözün aydın
şair oluyorsun işte
bak yaklaştın parşömene
hadi bas deklanşöre!
g(e)ri fonda hep aynı ulaklar olur
kayda dümen kırmış küs bakışlarla
izdüşümünde
cenin pozisyonu alamamış hırslar
ağlamaklı yüzü konan makber çiçeğini saymazsak
bir de o yalancı musonları
-olsa olsa kendine zarar -
hiç bir şeyin yoktur
sendeki nurtopu gibi nazar!
kalem gecedir kağıt da sabah!
dersin ki; çarşafa bile yazarım karanlıkta
bilmezsin, aklın abdest tutmaz bir daha!
tümünü doldurmadan sır vermez bilmece
saçmaları sapanla atarsın
Godot eşlik eder üç beş nöbetlerinde
aşk mı inattır inadın mı aşk
tamamen bitene dek hep bir umuttur yine de
-tâ ki beni tümden unut diyene-
i k i n e f e s arasındaki kronolojidir bu sarhoşluk
hayat denilen kavram/boşluk
nasıl bilemezsin!
aşk olsun!
ondan
nikotin şerbetine batar imgeler
ondan
göz yaşartıcı bombalarla yatarsın
ondan
solana dek boğulur yıldızlar
işte ondan
geceleri ıslak uyanırsın sabaha!
ToprağınSesi
.
5.0
100% (24)