33
Yorum
16
Beğeni
5,0
Puan
3989
Okunma

Bostancı’dan Ada’lara giden vapurda can cana
esen rüzgarla çoğalan heyecanım
ellerimi titretir,
minik bir serçe gibi korkak ve ürkek
ellerinin arasında
bacaklarım bana ait değil
senin ritmine ayak uydurmuş…
bembeyaz köpürür
arkamızda bıraktığımız deniz
kabarır sevdayla kıpır kıpır
yüreğimde eşlik eder
saçlarım yüzüne savruldukça
iyot kokusuyla karışık içine çekişin
içimi ürpertir
parmaklarının dolaştığı her telin
mest olup teslimiyeti şaşkınlığımı artırır
martılar başımızda çığlık çığlığa
attığımız simitlerle
sessiz çığlığımıza ses olurlar…
faytonun içinde gezmek her sokağını
atların kendine has kokusuyla
anlatırken anılarını dalarız o günlere
gözümde canlanır mazideki hallerin
gülerim kimine kahkahalarla
kimine de
dolu dolu olur gözlerim sararım seni şefkatle
acılarını dindirmeye çabalarım çaresizce
hayranlığım artar
onca acıya rağmen dik duruşuna
birazda kıskanırım bu şehre olan sevdanı…
termosun içinde
demli çayımızı içerken tek bardakta
yada;
ağzındaki yudumu dudaklarından içmek
içimizi ısıtır,
ağaçlar boyun büker eğilir önümüzde saygıyla
baharı müjdeleyen dallarındaki çiçeklerle
Aya Yorgi de alırız soluğu
büyülü bir atmosferde ruhlarımız buluşur
yakılan mumlar, tutulan dileklerle
gönül birliğimiz tamamlanır
dileğimiz olduğunda
nisanda yine gelmeliyiz sevgili
tepeden bakıp vedalaşırken Ada’yla
tüm aşkları sır gibi saklayıp tanık olan,
denizin öbür kıyısından bakarak
bizim aşkımıza da şahitlik edip
atar imzasını İstanbul…
16.03.2012_____________________Seher_Yeli
Şiirimin ses montajında benden yardımlarını esirgemeyen canım arkadaşım papatyama çok teşekkür ederim. Kucak dolusu sevgilerimle...
5.0
100% (31)