26
Yorum
15
Beğeni
4,9
Puan
2061
Okunma

ayrık hatıralar içinde
bitişik ayak parmakları
yürüdüm geçtim kanayarak
gözyaşı çamuru, o bıçak tarlaları
-ne yeni bir yol
ne uğruna ölünecek bir kadın- demişti şair
yüzümü görmeden, varlığımı bilmeden
çizerken suretimi;
buruşuk, hazin ve gerçek mısralar arasına
tam söylediği yerdeyim şimdi
betimlediği haldeyim tam olarak
ne geçti başımdan bilmiyorum
aklım karışık, aklım yarım yamalak
küçük eller anımsıyorum
ipekten kayan çiçekler gibi, küçücük eller
her şeye benzeyen ve herkesten başka
üç kesik nefesle yüzüme üflenen kopkoyu duman
ve kayıp kayıp düşüyorum cennet kokulu beyaz bir boyundan
güzel şeylerin peşinden, art arda yalanlar söylüyor
buğusunda melekler saklayan sesiyle şeytansı bir kadın
kalbime harf harf, söz söz bıçaklar saplıyor
yüzünün ortasında kanlı, camdan bir tebessüm
ben kayıp kayıp kayboluyorum düştüğüm yerde
nasıl oluyorsa gelip buluyor yine
kocaman gözlerime hazla eğilip fısıldıyor;
’haydi kalk, ölmek yok!’ diye
ayrık hatıralar içinde
bitişik ayak parmakları
simsiyah mermerden yalancı bir kadın
gözyaşı çamuru bıçak tarlaları
ve küçük fesleğenler gibi pamuktan eller
hepsi tek tek, hepsi yeniden geçince aklımdan
öyle bir döndü ki başım, devrilip kalmışım
ve neden sonra, yine uyandım o sesle
çığlık gibi, gür mü gür, tok mu tok
haydi kalk diyordu, haydi kalk, ölmek yok!
Ahmet Akkuş
5.0
96% (26)
3.0
4% (1)